STATİN KULLANALIM MI, II? STATİN YALANLARI

klinik farmakoloji dosyası
Bilimsel Yazılar

Prof. Dr. F. Cankat Tulunay, EACPT onursal Başkanı, Türkiye Akılcı İlaç Kullanım Platformu Başkanı

Statin konusundaki en büyük aldatmacalardan birisi meşhur JUPITER çalışmasıdır. Kısaca bahsedersek rosuvastatinin ne olduğu halen anlaşılmayan C-reaktif proteinin yüksek olduğu hastalarda kalp krizini önlediği iddiası ile çalışma erken sonlandırldı.Fakat yapılan analizlerde görüldü ki statin hastalarda denildiği gibi, kalp krizini önlemediği fakat diyabet riskini %25 artırdığı ortaya çıktı. Yani hastaların %25’inde şeker hastalığı gelişmekte. Bu konuda daha fazla bilgi almak isteyenler daha önce yazdıkalrımıza bakabilirler ve tüm hikayeyi hatırlayabilirler (KOLESTEROL MASAL MI? JÜPİTER ÇALISMASI HİKAYE Mİ? http://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/743; ROSUVASTATIN VE JUPITER ÇALIŞMASI İLE İLGİLİ YENİ GELİŞMELER, http://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/787STATİNLER VE GERÇEKLERhttp://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/722). 

Daha sonra yapılan bir çok çalışmada statinlerin JUPITER çalışmasındaki gibi bir etkisi olmadığını, bu çalışmanın her yönden kandırmaca olduğu ortaya kondu (geniş bilgi için: Cholesterol Lowering, Cardiovascular Diseases, and the Rosuvastatin-JUPITER Controversy. A Critical Reappraisal, Michel de Lorgeril, MD; Patricia Salen, BSc; John Abramson, MD; Sylvie Dodin, MD; Tomohito Hamazaki, PhD; Willy Kostucki, MD; Harumi Okuyama, PhD; Bruno Pavy, MD; Mikael Rabaeus, MD,  ARCH INTERN MED, 170 , 1032-1036, 2010).

Daha sonra ilaç sanayii tarafından desteklenen bazı çalışmalarda statinlerin Alzheimer hastalığından katarakt’a kadar önleyici etkileri olduğu ilaç sanayii ve onların satın aldığı sözde bilim adamları tarafından çok büyük kamuoyu propagandaları ile halka ve doktorlara lanse edildi ve edilmeye devam ediliyor. Dürüst ve tarafsız bilim adamları tarafından yapılan çalışmalar gösterdi ki bırakın statinlerin Alzheimer, katarakt, Multip Skleroz gibi hastalıklara iyi gelmesini, aksine bunları daha da kötüleştirdiği ortaya çıktı (Adverse effects of statins, BMJ 2014348).

              Kolesterol’ün kalp hastalıklarına sebep olduğu meşhur Alman patolog Rudolf Virchow’a (1821-1902) kadar gider. Virchow otopsilerde damarlarda kalınlaşma tesbit etmiş ve bunun kolesterol birikiminden olduğunu ileri sürmüştü.  Kolesterol sahtekarlığı, halen destekleyicileri olan ANGEL KEYS’in  (1904-2004) ‘’seven countries study, yedi ülke araştırması’’ ile başlar (The seven countries study: 2,289 deaths in 15 years.Keys AMenotti AAravanis CBlackburn HDjordevic BSBuzina RDontas ASFidanza FKarvonen MJKimura N, et al., Prev Med. 1984 Mar;13(2):141-54). Bu çalışmanın detaylarını merak edenler: http://sevencountriesstudy.com/about-the-study sayfasına müracaat edebilirler. Çalışma kalp hastalıklarını risk faktörlerini, özellikle satüre yağ kullanımı ile kalp hastalığı ilişkisini tesbit için 22 ülkede başlatılmış fakat Keys’in işine gelmeyen sonuçlar geldikçe o ülkeler araştırmadan çıkartılmış ve sonunda 7 ülkenin (USAFinlandNetherlandsItalyGreece, eski YugoslaviaJapan)  sonuçları değerlendirilmiş. Daha sonra araştırmadan çıkartılan ülkelerin araştırmacıları kendi ülkelerinin analizini yapınce Keys’in hipotezi çökmüş ve Keys’in sahtekarlığı ortaya çıkmış ama yerini başka sahtekarlar almıştır.

Bir çok ilacı değerlendirmedeki en büyük engel klinik çalışmaların hakiki (raw, işlenmemiş) bilgilerine erişilmemesidir. Bir çok klinik araştırmada ilaç firmaları istemedikleri, özellikle yan etkileri saklarlar ve bunları yayınlamazlar. Alman hükümeti ‘maliyet-etkenlik’ kurumu yaptığı bir çalışmada endüstri dökümanlarında yan etkilerin %87 si hakkında tam bilgi varken, bunların ancak %21’i yayınlarda bulunmakta (Wieseler B, Wolfram N, McGauran N, Kerekes MF, Vervölgyi V, Kohlepp P, et al. Completeness of Reporting of Patient-Relevant Clinical Trial Outcomes: Comparison of Unpublished Clinical Study Reports with Publicly Available Data. PLoS Med. 2013 Oct 8;10).

Bu konudaki en enteresan olaylardan birisi statin mafyasının dünyanın saygın tıp dergilerinden British Medical Journal’e (BMJ) saldırmalarıdır (tek bir firmanın statinin 2013 yılına kadar global olarak 131 milyar dolarlık satış yaptığı düşünülürse..). Bu sene BMJ de statinlerin yan etkileri hakkında iki makale yayınlandı (Abramson JD, Rosenberg HD, Jewell N, Wright JM. Should people at low risk of cardiovascular disease take a statin? BMJ2013;347:f6123;  Malhotra A. Saturated fat is not the major issue. BMJ2013;347:f6340). Makaleler yayınlanır yayınlanmaz ‘CHOLESTEROL TREATMENT TRIALISTS (CTT), https://www.ctsu.ox.ac.uk’’başkanı Sir Rory Collins hemen BMJ’i ziyaret ederek iki makaleneninde derhal yayından kaldırılmasını istedi. BMJ dişli çıkınca Sir Rory tabloid basına gitti ama yine istediği olmadı… Mesele neydi?  CTT yayınladığı meta analizde ‘’Cholesterol Treatment Trialists’ (CTT) Collaborators, The effects of lowering LDL cholesterol with statin therapy in people at low risk of vascular disease: meta-analysis of individual data from 27 randomised trials, the Lancet, 380, No. 9841, p581–590, 11 August 2012’’statin kullananlarda majör vasküler olaylar için 5 yıllık riskin %10 dan daha az (ortalama %2.6) olduğu iddia edildi ve ayni dergide yayınlanan editorialda 50 yaşını geçen herkes statin kullanması tavsiye edildi (S Ebrahim ve JP Casas, Statins for all by the age of 50 years?Lancet, 380,545–547, 11 August 2012)!!

Abramson ve arkadaşları CTT sonuçlarını yeniden analiz ettiklerinde düşük risk grubu hastalarda statinlerin anlamlı olarak mortaliteyi önlemediği ve klinik çalışmaların da statinlerin lehine olmadığını görüldü… British Medical Journal olayı incelemek için bir panel oluşturdu ve sonunda bilimsel panel ve dergi editörleri her iki makaleninde geri çekilmesine gerek olmadığına karar verdi… CTT yaptığı meta analizde mortaliteye çok önemli ölçüde etki eden hayat tarzı değişikliklerine (egzersiz, diyet, sigara vs) yer vermemiş yanlız kolesterol seviyesini göz öneüne almıştı. Yeni yapılan metaepidemiyolojik araştırmada (Naci H, Ioannidis JPA, Comparative effectiveness of exercise and drug interventions on mortality outcomes:

metaepidemiological study, BMJ 2013;347) koroner kalp hastalıklarında egzersiz statin kadar etkili, strok önlenmesinde ise antikoagülan ve antitrombositer ilaçlardan %90 daha etkili bulunmuştur. American College of Cardiology ve American Heart Association bile 2013 rehberinde statinden önce hayat tarzı değişikliğini tavsiye etmekte ve sigara, egzersiz eksikliği, sağlıksız beslenme ve stres gibi faktörlerin kardiyovasküler sistem hastalıklarının %80 inden fazlasından sorumlu olduğunu belirtmekte (http://circ.ahajournals.org/content/early/2013/11/11/01.cir.0000437738.63853.7a.full.pdf).

CTT çalışmasının en önemli sahtekarlığı ise CTT araştırma rakamlarının ve bilgilerinin gizli tutulması ve bunun bilim adamlarına verilmemesiydi. CTT ilaç firmaları ile gizlilik anlaşması yaptığı gerekçesi ile 27 klinik çalışmanın detaylarını ve yan etkilerini saklamış ve NICE’ı da yanıltarak binlerce hasta olmayan kişinin statin kullanmasına sebep olacak ve bunun mükafatını ilaç firmalarından alacaktır. CTT bu güne kadar devamlı olarak statin yan etkilerini bağımsız araştırmacılardan çok daha az göstermiş, hatta statinlerin önemli bir yan etkisi yoktur bile demiştir. Önde gelen tıp dergilerinden JAMA nın editörü ve kardiyoloji profesörü Dr. Rita Redberg: ‘’CTT bilgileri saklamakta ve statinlerin fayda-zarar oranlarını hesaplamak isteyen bilim adamları ile paylaşmamıştır. CTT bilgileri kamuoyu tarafından görülemektedir’’ diyerek CTT yi kınamıştır. 100.000 Sayfadan daha fazla tutan klinik araştırmaların sonuçları özellikle yan etkiler saklanarak, birkaç yüz sayfada özetlenmiş ve statinlerin yan etkilerinin plasebodan farksız olduğu iddia edilmiştir. Örneğin, CTT yayınlarında adele hasarı 10.000 hasta da bir gösterilmesine karşı, bağımsız klinik araştırmalarda bu yan etki 10 hastadan birinde bulunmuştur. 

İlaç sanayii tarafından yapılan veya yaptırılan araştırmalar maalesef bilim adamların itimadını kazanamakta ve devamlı olarak doktorları ve kamuoyunu yanıltmaktadır. Bu konuyu merak eden okuyucular ‘’Nonindustry-Sponsored Preclinical Studies on Statins Yield Greater Efficacy Estimates Than Industry-Sponsored Studies: A Meta-Analysis; David Krauth, Andrew Anglemyer, Rose Philipps, Lisa Bero; PlosMed., 2014, http://www.plosbiology.org/article/info%3Adoi%2F10.1371%2Fjournal.pbio.1001770’’  sayfasını ziyaret edebilir ve statin kandırmacalarını detaylı bir şekilde okuyabilirler.

NOTLAR:

1.     Bu sütunlarda defalarca TİTCK yaptığı usulsüzlükler ve hatalar için eleştirilmiş ve başkanı Dr. Saim Kerman istifaya davet edilmişti. Son olarak Sabah gazetesinde çıkan bir haberde ‘’ TİTCK Başkanı Dr. Saim Kerman ve arkadaşları paralelci mi?!, http://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/1345’’ bazı ilaç firmalarını kayırdığı iddası ile ağır bir şekilde suçlanmış, Sağlık Bakanlığının tahkikat açıldığını duyurmasına rağmen sonuçları kamuoyuna açıklanmadan Dr. Saim Kerman görevden alınmıştır. Acaba iddialar doğrumudur?

2.     TİTCK başkanlığından defalca APRANAX PLUS isimli ilaca ruhsat yönetmeliğinin hangi maddesine göre ruhsat verildiği, biyoyararlanım veya biyoeşdeğerlik çalışması, adı geçen ürünle ilgili dünyada herhangi bir klinik araştırma olup olmadığı sorulmuş, TİTCK başkanlığı gizlilik bahanesi ile sorulara cevap vermemiş, konu adliyeye intikal ettirilmiştir.

3.     TİTCK yetkilisi kombine ilaçlarda her bir etken maddenin biyoyararlanım çalışması yapıldığı için kombine ilacın biyoyararlanımına ihtiyaç olmadığını ilaç sorunlarına çözüm toplantısında söyleyerek SB ve SGK yetkililerini yanıltmış ve kendisinin biyoyararlanım hakkında hiç bir bilgisi olmadığını isbat etmiştir. Maalesef bu cehalet karşısında Eczacılık Fakültelerimizin Farmasötik Teknoloji ABD öğretim üyelerinden herhangi bir tepki gelmemiş ve TİTCK BY/BE komisyonu üyeleri de zımnen bunu kabul etmişlerdir.

4.     Yakında piyasada antibiyotk+antiinflamatuar kombinasyonu görürseniz hiç hayret etmeyin. Sinüzit tedavisinde bir numara olur!!! Veya migren tedavisi için triptan+ergotamin+NSAID kombinasyonu çok güzel olabilir!!!! ..Halen piyasada bulunan antihipertansif+statin kombinasyonu tam bir soygun aracıdır!!!  Şu anda onlarca kombinasyon ruhsat için bekliyormuş. Nasıl Türkiye irrasyonel (akılsız) ilaç politikasını başarı ile yürütüyorsa (!) yakında Türkiye akılsız kombinasyonların da cenneti olur. TİTCK ruhsat verdiği için ilaç sektörü de bunların geri ödemesini ister. Dünyada ruhsat alan hemen hemen tüm ilaçların, hatta OTC ilaçların bile ödendiği tek ülke Türkiye.

5.     Umarız 2015 de bağnazlık yerine bilim egemen olur ve sorunlara bilimsel gerçeklerle çözüm bulunur. Hepinize mutlu ve sağlıklı yeni bir yıl dilerim

Ekler:

1 Statinler ve Alzheimer

2. Statinlerin çirkin yan etkileri

 

3. Endüstri dışı statin araştırmaları