COVİD-19: AŞI VE BİLİM KURULLARI

Acı İlaç

COVİD-19 AŞISINDA NE DURUMDAYIZ?.. BİLİM KURULLARI MI, NE BİLİİM KURULLARI MI???

Son günlerde gerek basında ve gerekse sosyal medyada covid-19 Türkiye Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu (Sağlık Bakanına göre Danışma Kurulu) ve üyeleri hakkında ciddi eleştiriler yapılmakta. Hacettepe Üniversitesi öğretim üyesi ve Enfeksiyon Hastalıkları derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceylan: ‘Baçında profesör, uzman doktor unvanı olanların her söylediği doğru kabul ediliyor, bazılarının kartvizitinde Bilim Kurulu Üyesi’’ yazıyor diyerek konuya dikkati çekti (Cumhuriyet, 30.98.2020). Ceyhan’a göre (bu kurulda) uzmanlık dalı olmayanlar, pandemi konusunda bir tek yayını bile bulunmayanlar ekranlardan halkı kandırıyorlar.. İçlerinde öğrencilerim de olan ve birçoğu kendi dalında çok başarılı bu kişilerin böyle eleştirilere maruz kalmaları insanı üzüyor. Bazıları bu eleştirileri hak etse de, etmeyenlerin neden halen o kurulda görev aldıklarını anlamak çok zor. Sağlık bakanı da açıkça bu kurulun kararlarda bir hükümlerinin olmadığını, kararın siyasi otoriteye ait olduğunu söyleyerek kurulun görevinin göstermelik olduğunu belirtmekte.

Baştan beri bilim kurulunu eleştiren ve uyaran Sözcü Gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, 3 Eylül 2020 deki yazısında bu kurulun, bilim kurulu değil ‘’NE BİLİİİM KURULU’’ olduğunu yazarak ciddi eleştirilerde bulunmuştur. Bu eleştirileri özetlersek:

            ‘’Salgın yeni başlamıştı. Televizyonlar bilim kurulu üyeleriyle doluydu. Sayın medyamız bilim kurulunu yere göğe sığdıramıyordu. Sabah programları, kadın programları, ana haber bültenleri, haber kanalları, istisnasız hepsinde, bilim kurulu 24 saat ekrandaydı. Asrın liderimiz filan ortadan kaybolmuştu. Habire bilim kurulu üyeleri konuşuyordu.’’

 “Her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünen, hiç “Her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünen, hiçbir konuda hiç kimseye danışmayan …. Bilim kurulu'nu oluşturan saygın profesörlerimiz, kendilerine mutlaka sormalıdır… Son 17 yılda, özellikle sağlık konusunda hiç kimseye danışmayan, Türk Tabipler Birliği başta olmak üzere, saygın biliminsanlarının uyarılarına kulak tıkayan, duymazdan gelen, hatta hakaret ederek karşılık veren,hastaneye “dükkan” hastaya “müşteri” gözüyle bakan, şehir hastaneleri saçmalığıyla yandaş müteahhitlerin cebine garanti para koyan, her dört sağlık çalışanından birini taşeron haline getiren, eczacılara işportacı muamelesi yapan, aşı üreten Hıfzısıhha Enstitüsü'nü kapatan, SSK'nın ilaç fabrikasını kapatan, askeri ilaç fabrikasını imha eden, yerli ilaç fabrikalarının kapılarına kilit vuran, ilaç fabrikalarının arazilerine alışveriş merkezleri diken zihniyet… Şimdi neden bizi toplayıp Bilim Kurulu oluşturdu? ‘’‘’Sıkıştıklarında “bizim suçumuz kusurumuz yok, bilim kurulu ne dediyse onu yaptık” diyeceklerinden, herkesin emin olması lazım. Politikacıya asla inanmayan, bilim'e inanan bir yurttaş olarak, bilim kurulu'na yalvarıyorum… Siz, koltuğunu korumaya çalışan politikacı değilsiniz. 82 milyonun hayatını korumakla sorumlu biliminsanısınız. Lütfen çıkın, milletin başına gelenleri bütün çıplaklığıyla millete anlatın.”

Sonra? Sonra, tuhaf tuhaf önlemler almaya başladılar. Hem “evde kalın” dediler, hem

“işe gidin” dediler. Sokağa çıkma yasağını “part time” uyguladılar. Üniversite sınavını üç ay kala “erken” diye bir ay ileri attılar, aynı üniversite sınavını iki ay kala “geç” diye bir ay öne çektiler. Bilim'le alakası olmayan bu saçma kararlar alınırken, bilim kurulu'nun gıkı bile çıkmadı.. Sonra? Sonra, sağlık bakanımız “salgın kontrol altına alındı” dedi, “koronavirüse karşı yerli aşı geliştirdiğimiz” söylendi. Bilim bakanımız “koronavirüse karşı yerli ilaç ürettik” dedi. Bilim kurulundan bir kişi olsun çıkıp “artık bu kadar da olmaz, ben istifa ediyorum” demedi. Aksine, sanki salgın kontrol altına alınmış gibi, sanki aşı geliştirmişiz gibi, sanki ilaç üretmişiz gibi davrandılar.? ‘’

‘’Sonra? E sonra, kaçınılmaz olarak vaka sayıları arttı. Ölüm sayıları arttı. Sansüre rağmen, mızrak çuvala sığmaz oldu. Ve, nihayet… Bilim kurulu üyelerinden Profesör Tevfik Özlü, itiraf etti. “Bugüne kadar alınan kararları biz vermedik” dedi. “Maçlar seyircili oynansın ya da oynanmasın, şurası açılsın ya da açılmasın gibi kararları bugüne kadar hiç almadık” dedi. “Sosyal medyadan bana yazıyorlar, niye şöyle şöyle kararlar aldınız diye soruyorlar, biz karar filan almadık, yetkimiz yok” dedi. “Salgını kontrol altında görmüyorum” dedi. Yani neymiş? Bilim kurulu aslında “ne biliim abi kurulu”ymuş! ‘’… Maalesef ‘’Bilim Kurulu’’ bu yazıya da cevap veremedi. Prof. Dr. Esin Şenol ‘’ Bilim Kurulu neden konuşmuyor ya da anlatmıyor gerekli mercilere?, hastaneler dolu’’ diyor, dinleyen kim?.. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, koronavirüs salgını ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şenol hastanelerdeki doluluk oranının ciddi boyutlara ulaştığını belirterek Bilim Kurulu'na seslendi: 'Bilim Kurulu neden konuşmuyor?... Bilim kurulu nasıl konuşsun? Konuşursa bilim kurulu üyeliği gider!!

Bilim kurulunun bazı üyeleri hakikaten söylediklerinin anlamını biliyorlar mı? Her üye kendi başına bir kurul ve birbirleri ile çelişen ifadeler vermekten çekinmiyorlar. Bazıları ise bilmediği anlaşılan bir konuda verdiği demeçlerle harikalar yaratıyor… İyi araştırmacı ile iyi kılinisyen birbirinden çok farklıdır. Kişi çok iyi bir klinisyen olabilir ama araştırma yöntemlerini bilemeyebilir. Türkiyede Faz çalışmalarının ne olduğunu ve nasıl yapıldığını bilmeyenler rahatlıkla insanlar üzerinde araştırma yapabiliyorlar. Sağlık Bakanının açıklamaları ve basındaki haberlere göre bazı Covid-19 aşılarının Faz III çalışmaları Türkiyede yapılacak. Bütün dünyada ilaç ve aşı araştırmalarına gönüllü olarak katılanlara belli bir ücret ödenir ve bu kişilere ciddi sigorta yapılır. Bilim kurulu üyesi gönüllülere herhangi bir ücret ödenmeyeceğini söylüyor ‘’Kimseye bir ücret ödemesi, zorlama yapılması mümkün değildir. İsteyen katılır, istemeyen katılmaz’’ diyor. Yani Türkiye amme menfaatine yabancı aşıları Türkler üzerinde deneyecek. Acaba araştırmacılar herhangi bir ücret alacaklar mı? Araştırma sırasında deneklerde kısa, orta ve uzun vadede ortaya çıkacak hasarları kim, nasıl ödeyecek, yani bu gönüllüler sigortalanacak mı?

Bir bilim kurulu üyesi diyor ki:’’ Faz 1 dediğimiz aşama, aşının güvenliğiyle ilgili kısmı. İnsanlarda, küçük gönüllü gruplarında yapılan, aşı etkili mi değil mi, güvenli mi, bunlar değerlendirilir’’.  Faz I de aşının etkinliğini ölçemezsiniz. Faz I  de değişik dozlar 30-100 hasta üzerinde denenerek aşının emniyeti tesbit edilir, Faz II de uygulanacak doz bulunur. Faz I’in amacı, aday aşının güvenliğini değerlendirmek ve aşının neden olduğu bağışıklık tepkisinin türünü ve kapsamını belirlemektir.

Bilim kurulu üyesi ‘’Faz 1 ve 2 aşamaları aşıyı geliştiren ülke neresiyse orada gerçekleştiriliyor’’ diyor ama Türkiyede Faz I ve Faz II çalışmaları yapıldığından haberi yok. Devam ediyor ‘’..bizim yapacağımız çalışma kısmı bir ay belki sürecek. Ama tabii tüm dünyadan verilerin toplanması, etkili oldu mu olmadı mı onların değerlendirmesi daha uzun sürecek. Biz gönüllüleri alacağız ama örneğin bir yıl boyunca takip edeceğiz’’ diyor ama protokola göre deneklerin 2 sene takip edileceğini unutmuş görünüyor. En önemli  tesbiti ise ‘’. Büyük bir zarar verecek bir şey asla olmayacağını söyleyebiliriz.’’ Diyerek AstraZenaca’nın bir kişide çok ciddi yan etki görülmesi üzerine araştırmayı durdurmasını acaba nasıl izah edecek???.  Çok ciddi bir yan etki geliştiğinde, kişinin sakat kalması veya ölmesi durumunda bunu kim, nasıl tazmin edecek?

Bir taraftan önüne gelenin açıklama yapması, diğer taraftan politikacıların gerçekleri saklamaları, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeleri, kandırmaları ve ilaç firmalarına baskıları ters tepmiş ve şimdiden aşıya güvensizlik başlamıştır. Şu an ABD de halkın %87’i aşıların bilimsellikten çok politik mülahazalarla ruhsat alacağına inanmakta (7). Bunun en önemli sebeplerinden birisi ABD başkanının FDA’i ilaç ve aşıları geciktirmekle suçlaması, kamu oyuna aşının çok kısa zamanda hazır olacağını söylemesi. Trump aşının ABD başkanlık seçimlerinden önce piyasaya verilmesini istemekte. Mart ayında başkanın ortada yapılmış hiçbir ciddi araştırma yok iken halka hidroxychloroquin kullanılmasını tavsiye etmesi ve sonradan bu ilacın faydadan çok zararı olduğunun anlaşılması kamu oyunda inancı düşürücü bir faktör olmuştur. Her nekadar ABD bu yanlıştan hemen dönmüş ise de Türkiye gibi ülkeler zararlarını bile bile boşuna stokladıkları ilaçları kullanmak için hastalara vermeye devam etmektedir. Benzer şekilde başkanın iyileşmiş hastaların serumlarının büyük bir keşik olarak binlerce hastayı kurtaracağını söylemesine rağmen bu serumun ancak bazı hastalarda yararlı olduğunun gösterilmesi gibi hususlar ABD kamuoyunun ancak %46 sının covid konusunda başkana inandığını göstermiştir. Bu durum aşı üreticilerini de ciddi olarak endişendirmiştir. Daha ortaya çıkmadan aşının toplumun büyük kısmında reddi, tatlı kar beklentilerini suya düşürmek üzeredir.   Yapılan baka büyük bir ankette ise halkın %62 sinin FDA in başkanın etkisi ile aşıya iyi incelenmeden olur vereceğini, FDA ve CDC nin (Hastalık Kontrol Merkezi) politize olduğuna inanmakta. Bu sebeplerle dokuz büyük aşı üreticisi dün (13 Eylül 2020) kamuoyuna bir deklerasyonda bulunmak gereğini duydu. Bu etkinlik ve emniyetleri büyük çalışmalar sonucu kesin belli olmadan firmalar araştırmaları tam bitmeden ruhsat için FDA’e başvurmayacaklarını açıkladılar (9). AstraZeneca, Moderna ve Pfizer CEO ları yüksek etik standart ve bilimsel prensiplerden taviz vermeyeceklerini taahhüt ettiler. Benzer şekilde Johnson and Johnson, GSK, Merck, Novavax, BioNTech ve Sanofide taahütte bulundu. Bu taahhütler halkın ancak %40 ının aşı olacağını kabul etmesinden sonra (!) yapıldı. Geçen hafta Trump ve Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) çok etkili ve emniyetli aşının ekim ayında hazır olacağını açıklamışlardı..

Türkiyede kim ne zaman ve nasıl bir taahütte bulunacak? Verileri saklayan Sağlık Bakanlığı mı her kafadan bir ses çıkan ve bazılarının konun uzmanı olmayan ‘’nebiliim kurulu’’ mu, Diyanet işleri Başkanlığı mı, TBMM mi????.. BİZ UYARIDA BULUNALIM, VEBALİ ÜZERİMİZDE KALMASIN. MADEM SAYIN YILMAZ ÖZDİL’E CEVAP VEREMİYORSUNUZ BARİ AŞAĞIDAKİ KONULARDA BİRAZ AÇIKLAMA YAPIN!..

  1. Türkiye çocuklarda ve yüksek risk gruplarında aşı denemelerine müsaade etmemeli
  2. Deneklerin tüm masrafları (hastaneye geliş-gidişleri, yemekleri vs, mutlak ilaç firması tarafından karşılanmalı
  3. Deneklere diğer ülkelerde ödenen kadar para ödenmeli ve uzun süreli sigorta yaptırılmalı.
  4. Araştırmalar 2 sene süreceğine göre (protokolda yazan) hangi hastaların 2 sene nasıl takip edilebilecekleri açıklanmalı
  5. Taşaron araştırmacılıktan vaz geçilmeli
  6. Araştırmacıların alacakları ücret ilgili mercilere deklare edilmeli
  7. Sağlık Bakanlığı kendisi de veya yerine bağımsız bir bilim kurulu da bu merkezleri ciddi şekilde monitorize etmeli
  8. İnsan Üzerinde İlaç araştırması sertifikası ve eğitimi olmayanlar bu araştırmalara katılmamalı
  9. Türkiye aşı araştırma mezarlığı olmamalı. Dünyadaki tüm aşılar Türkiyede denenecek diye bir kaide yok! İngiliz, Amerikan, Alman, Rus, Çin aşılarının deneme tahtası olmayalım… Her önümüze konan protokolü çok ciddi bir şekilde incelemeden kabul etmeyelim..
  10. Aşı işinin ne kadar zor ve riskli bir iş olduğu anlaşıldığına göre her önüne gelene araştırma paraları dağıtılmamalı.
  11. Türkiyede bu gün bırakın global seviyede Türkiye seviyesinde dahi bir aşı üretim merkezi bulunmadığını herkes bilmeli
  12. Şu anda araştırması yapılan aşılar için her şey yolunda gitse dahi 2024 den önce ciddi bir aşının piyasaya çıkmasının çok zor olduğunun bilinmesi

KAYNAKLAR

  1. Phase I (first-in-man) prophylactic vaccine's clinical trials: Selecting a clinical trial site, Shantanu MehtaVishal Goyal, and Kavita Singh, Perspect Clin Res. 2015 Apr-Jun; 6(2): 77–81.
  2. Vaccine Development, Testing, and Regulation: https://www.historyofvaccines.org/content/articles/vaccine-development-testing-and-regulation  
  3. What are clinical trials ABD studies: https://www.nia.nih.gov/health/what-are-clinical-trials-and-studies 
  4. Clinical Research and Phase studies: https://www.fda.gov/patients/drug-development-process/step-3-clinical esearch#Clinical_Research_Phase_Studies
  5. What are clinical trials and studies: https://www.nia.nih.gov/health/what-are-clinical-trials-and-studies
  6. The controlled clinical trial — A model for the intricate relationships between clinical medicine and drug research. https://link.springer.com/chapter/ 10.1007/978-94-011-3796-6_1
  7. Harris Pool: https://theharrispoll.com/nearly-80-of-americans-think-that-the-speedy-approval-process-of-a-coronavirus-vaccine-is-driven-by-politics-not-by-proof-that-shots-work/
  8. KFF Health Tracking Poll - September 2020: Top Issues in 2020 Election, The Role of Misinformation, and Views on A Potential Coronavirus Vaccine. https://www.kff.org/coronavirus-covid-19/report/kff-health-tracking-poll-september-2020/
  9. .COVID-19 Vaccine Maker Pledge: https://www.ifpma.org/resource-centre/covid-19-vaccine-maker-  pledge/?fbclid= IwAR1HMKgEcQoLKS91C71rg9fwGMwR8mYi00W_CaigKqukw_UCOji7O8i782M