KAÇ ÇEŞİT TIP VAR? ŞARLATAN TIBBI NEDİR?

Acı İlaç

KAÇ ÇEŞİT TIP VAR? ŞARLATAN TIBBI NEDİR?

Prof. DR. F. Cankat Tulunay

Son yıllarda Türkiyede de tıp çeşitli isimlerle tanımlanmaya başlamış ve büyük bir kafa karışıklığına sebep olmuştur. Verilen isimlerden bazıları şarlatanlık, bazıları hastaları kandırarak kazanç elde etmeye yöneliktir. Bunların her birinin ortodoks savunucuları vardır ve maalesef Sağlık Bakanlığının bu işleri uygulayacak kişilerin sertifikalı tıp doktoru ve diş hekimi olmasını şart koşmasına rağmen, bunların birçoğu ne sertifikalı doktor veya diş hekimi ne de tıp diplomasına da sahip değildir. Yani aklına esen kendilerine bir tıp uygulamasını seçebilir ve hastaların hayatları ile kumar oynayabilirler. Diğer bir grupta konvensiyonel tıp (ana akım tıp fakültesi mezunu) mezunu olup, sırf kolay para kazanmak için doktor ünvanı kullanarak sahtekarlık yapanlardır. Bunlar genellikle sosyal medyayı kullanarak hasta avlarlar.

KONVANSİYONEL TIP (GELENEKSEL TIP)

Ana akım tıp fakültelerinde verilen klasik tıp eğitimini ifade eder. İlaç ve cerrahiye dayalı bir yaklaşımdır. Buna batı tıbbı da denir. Geleneksel tıp, hastalıkların ve semptomların tanı ve tedavisine odaklanan, tıp camiası tarafından yaygın olarak kabul gören bilimsel yöntemleri temel alan bir sağlık sistemidir. Bu yöntemler arasında ilaç tedavileri, cerrahi müdahaleler ve diğer terapötik uygulamalar yer alır. Geleneksel tıp, genellikle sağlığı hastalıkların yokluğu olarak tanımlar ve belirli organ ya da doku bozukluklarına odaklanır. Bu yaklaşım, hekimler, hemşireler, eczacılar ve terapistler gibi lisanslı sağlık profesyonelleri tarafından uygulanır. Geleneksel tıpta öncelikli amaç mevcut sağlık sorunlarını yönetmek ve koruyucu sağlık hizmetlerini sağlamaktır. Konvansiyonel tıp", ana akım tıp fakültelerinde verilen klasik tıp eğitimi ile yapılır. Sağlığı, fiziksel, zihinsel ve sosyal iyilik hali ve hastalık ve diğer anormalliklerin olmaması durumu olarak tanımlar. Hastalık, organ fonksiyon bozukluğu, düzensiz biyokimyasal süreçler veya istenmeyen semptomlardır.

Batı yarımküredeki gelişimi ve popülaritesi nedeniyle Batı tıbbı olarak da bilinen geleneksel tıp, ABD ve Avrupadaki çoğu insanın en aşina olduğu tıp türüdür. Geleneksel tıp uygulayıcıları, hastalıkları tedavi etme ve önleme yaklaşımlarını modern bilime dayandırır ve insan vücudunu, hastalıklarını ve bozukluklarını ve tedavileri biyofiziksel veya biyokimyasal bir perspektiften ele alırlar. Geleneksel tıp, büyük popülasyonların araştırmasına dayanarak büyük olasılıkla doğru olan tanıyı ve işe yarama olasılığı en yüksek tedavileri bulmak için verileri ve bilimsel araştırmaları kullanır. Geleneksel tıp uygulayıcıları, genellikle belirli bir hastada diğer tedavilerin ve teşhislerin etkisiz olduğu kanıtlanana kadar tıbba bireysel bir yaklaşım benimsemezler.

 

GELENEKSEL ÇİN TIBBI:

Çinde 5000 yıldan beri uygulanan temel iyileştirme yaklaşımlarını kullanan bir hasta tedavi sistemi ve geleneğidir. Tedaviler arasında akupunktur, Çin bitkileri ve masaj terapisi ile iyileştirici dokunuşu birleştiren Tui-Na bulunur. Çin tıbbı, dünya üzerindeki en eski ve en geniş uygulamalı tıp sistemidir; Batı tıbbından yaklaşık 3800 yıl daha eskidir. Çin’de, İsa’nın doğumundan önce bile ileri tıbbi uygulamalar yapılmaktaydı. Batı tıbbı ise Çin tıbbını büyük ölçüde küçümser ve Çin otlarının, akupunkturun ve diğer geleneksel yöntemlerin uzun yıllara dayanan güvenli ve etkili kullanım geçmişini görmezden gelir. Geleneksel Çin tıbbı yin-yang dengesini koruyarak veya yeniden sağlayarak hastalıkları önlemeyi veya iyileştirmeyi amaçlayan bir tıp sistemidir. Çin tıbbının bilinen en eski yazılı kaydı, MÖ 3. yüzyıldan kalma Huangdi Neijing'dir (Sarı İmparator'un İç Klasiği). Bu eser, günümüzde TCM uygulamasının temelini oluşturan teorik kavramları sunmuştur. Sarı imparator ok yaralanması sonucu midesinde fistül oluşan bir askere değişik bitkiler vererek midedeki etkilerini gözle izlemiştir.

Özetle, geleneksel Çin şifacıları, evreni bütünüyle kuşattığı gibi insan vücudunu da kuşatan iki tamamlayıcı güç olan yin (pasif) ve yang (aktif) arasındaki dinamik bir dengeyi yeniden kurmaya çalışırlar. TCM'ye göre, bu iki güç arasında uyum olduğunda kişi sağlıklıdır; hastalık ise yin ve yang dengesinin bozulmasından kaynaklanır. Çin tıbbının kullandığı yöntemler:

Akupunktur: Çok ince iğnelerin nazikçe cilde yerleştirilmesi.

Kupa Terapisi (Hacamat): Isıtılmış kupaların cildinizde vakum oluşturması.

Bitkisel Tedaviler: Çoğunlukla bitkilerden yapılan çaylar, tozlar ve kapsüller.

Meditasyon: Sakin bir şekilde oturup zihni sakinleştirme yöntemi.

Moksibüsyon: Kurutulmuş bitkilerin cilde yakın bir yerde yakılması.

Tai chi: Yavaş hareketler ve nefese odaklanma ile yapılan bir egzersiz türü.

 

AYURVEDİK TIP:

"Ayurvedik tıp", Hindistan'da ve Güneydoğu Asya genelinde yaygın olarak uygulanan bütüncül bir tıp sistemidir. Ayurveda, yaşam çalışması anlamına gelir. Sağlık ve refahın tüm yönlerine doğal bir yaklaşım benimser. Binlerce yıllık gelişime dayanan bu sistem, bireylerin enerji kalıplarına (vücut kullanımı, beslenme alışkanlıkları, sindirim yapıları, vücut ısısı gibi) göre organize edilmiştir. Tedavide geniş bir bitkisel ilaç ve madde yelpazesi (uçucu yağlar, hindistancevizi yağı vb.) kullanılır. Ayurvedik tıpta zihin-beden bağlantısına da büyük önem verilir. Modern bilimsel çalışmalar, birçok Ayurvedik bitkinin güçlü tıbbi etkilerini doğrulamıştır. Örneğin, zerdeçal kanser tümörlerinin büyümesini yavaşlatabilir; tarçın kan şekeri seviyelerini dengeler,  gymnema sylvestre ise diyetsel şekerlerin emilimini engeller ve pankreasta insülin üreten beta hücrelerinin yenilenmesini destekler. Ayurvedik tıp bu bilgileri yüzyıllardır bilmektedir.

Ayurveda, her insanın belirli yaşam güçlerine (doshalara) sahip olduğu ve evrendeki her şeyin birbirine bağlı olduğu fikrine dayanır. Bir alandaki dengesizlik diğerini etkileyebilir. Dengesizlik düzeltilmediğinde, hastalık ve rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Ayurveda çoğunlukla beslenme, yaşam tarzı değişiklikleri ve doğal tedaviler kullanır. Bunlar dengeyi ve sağlığa dönüşü desteklemek için kullanılır. Ayurveda genel sağlığa çok odaklanır. Ancak bazı hastalıklar için belirli tedaviler kullanabilir.

Ayurveda tedavisinin odak noktası şunlardır:

  • Vücudun toksinleri ve yabancı maddeleri atmasına destek olmak
  • Semptomları azaltmak
  • Hastalık direncini artırmak
  • Stresi azaltmak
  • Hayatta daha fazla uyum ve denge yaratmak

Sıklıkla otlar ve diğer bitkiler kullanılır. Bunlara yağlar ve yaygın baharatlar dahildir. Ayurvedik tedavi her birey için özeldir. Şu yöntemlerden birini veya birkaçını içerir:

  • İç temizlik (arınma)
  • Çok çeşitli baharatlar içeren özel bir diyet
  • Bitkisel ve nebati ilaçlar
  • Farklı türde yağlarla masaj terapisi
  • Yoga
  • Meditasyon

Ayurveda üzerine bazı ciddi bilimsel araştırmalar bulunmaktadır, ancak bu araştırmaların niteliği ve kapsamı çeşitlilik göstermektedir.

Sınırlı Yüksek Kaliteli Araştırma: Bazı Ayurveda uygulamaları ve bitkisel tedaviler üzerine yapılan klinik çalışmalar umut verici sonuçlar verse de, Batı tıbbı standartlarına göre (büyük ölçekli, randomize, kontrollü çalışmalar) yeterli sayıda yüksek kaliteli araştırma henüz bulunmamaktadır.

Metodolojik Zorluklar: Ayurveda'nın bütüncül yaklaşımı, karmaşık bitkisel karışımları ve bireysel tedavi yaklaşımları nedeniyle, kontrollü bilimsel çalışmalar yürütmek zorlayıcı olabilmektedir. Plasebo etkisini ayırmak ve standart protokoller oluşturmak güçleşebilir.

Bitkisel İlaçlar Üzerine Araştırmalar: Birçok Ayurveda bitkisi ve bileşiği laboratuvar ortamında ve hayvan modellerinde incelenmiştir. Bu çalışmalar, bazı bitkilerin anti-inflamatuar, antioksidan, antikanser gibi potansiyel etkilere sahip olduğunu göstermektedir. Ancak bu bulguların insanlarda klinik olarak anlamlı olup olmadığını doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Bazı Ayurveda ürünlerinde ağır metaller (kurşun, civa, arsenik gibi) tespit edilmiştir.

Ayurveda'nın önemli bileşenleri olan yoga ve meditasyonun çeşitli sağlık koşulları üzerindeki faydaları (stres, anksiyete, kardiyovasküler sağlık, uyku kalitesi vb.) giderek daha fazla bilimsel olarak incelenmektedir. Panchakarma: Ayurveda'nın detoksifikasyon ve arınma terapisi olan Panchakarma'nın potansiyel etkileri üzerine bazı ön çalışmalar bulunmaktadır, ancak daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır. Diyet ve Yaşam Tarzı: Ayurveda'nın önerdiği beslenme prensipleri ve yaşam tarzı değişikliklerinin sağlık üzerindeki uzun vadeli etkileri de araştırma konusudur.

 

TAMAMLAYICI TIP (COMPLEMENTARY MEDİCİNE)

"Tamamlayıcı tıp", konvansiyonel tıbbı savunanların alternatif tıp üzerinde entelektüel sahiplik iddiasında bulunmak için kullandıkları bir terimdir. Konvansiyonel tıbbı desteklerken, alternatif yöntemler genellikle ikincil veya destekleyici rollerle sınırlanır.
"Alternatif tıp", konvansiyonel tıp dışında kalan her şeyi ifade eder. Ancak bu terim artık eskimiştir; çünkü doğal yöntemlerin kullanımı giderek ana akım haline gelmektedir.

Tamamlayıcı tıp, vitamin, mineral, bitkisel madde, aromaterapi ve homeopatik preparatlar gibi tamamlayıcı tıp bileşenlerini içerir. Reçetesiz ilaçlardır ve alternatif ilaçlar olarak da bilinirler. İlaç söz konusu olduğunda, doğal teriminin kullanımı için resmi bir tanım yoktur, ve doğal olarak etiketlenen bir tıbbi ürünün her zaman güvenli anlamına gelmediğini bilmek önemlidir. Örneğin, komfrey (yara oyu) ve kava otları doğal ürünler olarak kabul edilebilir, ancak karaciğere ciddi zararlar verebilirler. Doğal olarak etiketlenen bir bitkisel veya botanik takviye düzinelerce kimyasal bileşik içerebilir ve tüm bireysel bileşenleri bilinmiyor olabilir. Tamamlayıcı sağlık yaklaşımları, genellikle geleneksel tıbbi bakımın bir parçası olmayan veya kökenleri olağan Batı uygulamalarının dışında olabilen geniş bir uygulama, müdahale ve doğal ürün yelpazesini içerir.

 

ALTERNATİF TIB:

Alternatif tıp, çeşitli tıbbi yaklaşımları kapsayan geniş bir terimdir. Alternatif tıp, geleneksel olarak Doğu kültürlerine ait, Batı tıbbından farklı yöntemlerle hastalıkları önlemeye ve tedavi etmeye çalışan geniş bir sağlık uygulamaları grubudur. Allopatik tıptan (Batı tıbbı, kanıta dayalı tıp) farkı; hastalığa değil, bütüncül olarak bireye (zihin-beden-ruh dengesi) odaklanmasıdır. Bu yaklaşımlar geleneksel olarak desteklenir ve Batı tıbbı eğitiminde nadiren öğretilir. Bu yöntemler, antik Doğu uygulamaları olan akupunktur ve Tai chi'den bitkisel tıp, Reiki, kayropraktik manipülasyon ve daha fazlasını içerir. Alternatif uygulamalar, enerjiyi dengeleme, bitkisel takviyeler ve diğer dengeleyici teknikler yoluyla vücudun kendi kendini iyileştirme yeteneğini uyarmaya odaklanır. Buna karşılık allopatik tıp, genellikle farmakolojik veya invaziv yöntemlerle belirli semptomların tedavisine ve hastalığı ortadan kaldırmaya odaklanır.

Günümüzde birçok doktor, hastaya, belirtilere ve duruma göre uygun alternatif ve allopatik teknikleri birleştirerek entegratif tıp uygulaması yoluyla her iki yöntemin faydalı yönlerini benimsemektedir. Ayrıca, alternatif tıbbın anekdotlara dayalı faydalarını kanıtlamaya çalışan büyük çaplı araştırmalar da giderek daha fazla yapılmaktadır.

Yaygın Alternatif Tıp Türleri: akupunktur, Ayurveda, bitkisel tıp (herbal medicine), vücut maniplasyonu (yoga, Tai Chi, karyopraktis, osteopatik manüplasyonlar, masaj), Reiki, biofeedback (biyogeri bildirim), meditasyon, hipnoz.

Alternatif yaklaşımlar, yorgunluk, soğuk algınlığı, grip, genel sindirim sorunları ve irritabl bağırsak sendromu (IBS) gibi belirgin tedavi seçeneklerinin bulunmadığı şikayetlerde etkili olabilir. Apandisit gibi cerrahi müdahale gerektiren durumlar ise klasik tıp yöntemlerini zorunlu kılar. Buna mukabil, ruhsal  veya davranışşal bozukluklar, ağrı, bazı sinir sistemi bozuklukları gibi çok çeşitli hastalık durumunda kullanılmaktadır.

TAMAMLAYICI VE ALTERNATİF TIP (CAM: COMPLEMENTARY ALTERNATIVE MEDICINE):

Tamamlayıcı ve alternatif tıp, ana akım sağlık hizmetlerinin dışında kalan tedavileri ifade eder. Bu tedaviler arasında akupunktur, homeopati, aromaterapi, meditasyon ve kolonik irrigasyon (bağırsak yıkama) gibi uygulamalar yer alır. Tamamlayıcı ve alternatif tıpla ilgili evrensel olarak kabul edilmiş bir tanım yoktur. Her ne kadar “tamamlayıcı ve alternatif” genellikle tek bir kategori olarak kullanılsa da, bu iki terim arasında ayrım yapmak faydalı olabilir. ABD Ulusal Tamamlayıcı ve Bütünleyici Sağlık Merkezi (NCCIH) bu ayrımı şu şekilde yapar: Ana akım (geleneksel) tıpla birlikte kullanılan ana akım dışı uygulamalara “tamamlayıcı” denir. Geleneksel tıbbın yerine kullanılan ana akım dışı uygulamalara ise “alternatif” denir. Bu kategoriler arasında örtüşme olabilir. Örneğin, aromaterapi bazen tamamlayıcı bir tedavi olarak kullanılırken, bazı durumlarda alternatif bir tedavi olarak da kullanılabilir. Bazı tamamlayıcı ve alternatif tedaviler, bir sağlık sorununu tedavi etmek ya da iyileştirmek amacıyla uygulanır. Tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM) uygulamalarını oluşturan birçok farklı alan bulunmaktadır. Ek olarak, bir alanın birçok bölümü başka bir alanın bölümleriyle örtüşebilir. Örneğin, akupunktur geleneksel tıpta da kullanılmaktadır. ABD'de yetişkinlerin yaklaşık %38'i ve çocukların %12'si CAM kullanmaktadır.

Amerikalılar, tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM) hizmetlerine son 12 ay içinde cepten toplam 33,9 milyar dolar harcadı; bu bilgi, 2007 yılına ait bir hükümet anketine dayanmaktadır. TAT, toplam sağlık harcamalarının (2,2 trilyon dolar) yaklaşık %1,5’ini ve toplam cepten yapılan sağlık harcamalarının (geleneksel cepten harcama: 286,6 milyar dolar, TAT cepten harcama: 33,9 milyar dolar) yaklaşık %11,2’sini oluşturmaktadır. 2007 tarihli Ulusal Sağlık Görüşme Anketi (NHIS) verilerine göre, yetişkinlerin yaklaşık %38’i sağlık ve zindelik için ya da çeşitli hastalık ve durumların tedavisi amacıyla bir tür CAM kullanmaktadır. Cepten yapılan 33,9 milyar dolarlık CAM harcamasının yaklaşık 22,0 milyar doları kişisel bakım giderleri — yani CAM ürünleri, kurslar ve materyaller — için harcanmıştır. Bu miktarın büyük bir kısmı, balık yağı, glukozamin ve ekinezya gibi vitamin ve mineral içermeyen doğal ürünlere (14,8 milyar dolar) gitmiştir. Ayrıca ABD’li yetişkinler, akupunktur uzmanları, kayropraktik uygulayıcıları, masaj terapistleri gibi CAM uygulayıcılarına yapılan yaklaşık 354,2 milyon ziyarete yaklaşık 11,9 milyar dolar harcamıştır. Bu rakamları daha iyi anlamak için: vitamin ve mineral içermeyen doğal ürünlere yapılan 14,8 milyar dolarlık harcama, reçeteli ilaçlar için cepten yapılan toplam harcamanın yaklaşık üçte birine eşdeğerdir.

Bazı tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM) tedavileri, çoğu bağımsız bilim insanı tarafından kabul görmeyen ilkelere ve kanıt temeline dayanır. Her nekadar bazı şarlatanlar bunu bir tedavi yöntemi olarak Kabul etse de homeopatik tedavinin bilimsel bir kanıtı yoktur ve etki plasebo etkisidir. Bazı diğerlerinin ise sınırlı sayıda sağlık durumu için etkili olduğu kanıtlanmıştır. Örneğin, kiropraktik tedavinin bel ağrısını tedavi etmede etkili olduğuna dair kanıtlar vardır. NIH (İngiltere Sağlık Servisi), alexander tekniği, Parkinson hastalığı için, Zencefil ve akupresür, sabah bulantısını azaltmak için, Manuel terapi, bel ağrısı tedavisi için uygun görmüştür.

BÜTÜNCÜL TIP (INTEGRATIVE MEDICINE):

"Bütüncül tıp" (Integrative Medicine), doğal tedavileri ana yöntem olarak benimser, ilaç ve cerrahiyi son çare olarak kullanır. Bütünleştirici tıp, bütün insanı tedavi etmek için geleneksel tıbbi tedavileri tamamlayıcı ve alternatif tıp (CAM) ile birleştirir. Yaşam tarzı yönlerini ele alır ve zihni, bedeni ve ruhu dikkate alarak bütünsel iyileşmeyi hedefler. Bu yaklaşım, sağlık ve esenliğe dair kapsamlı bir bakış açısını vurgular.

ŞARLATAN (QUAKERY) TIP:

Şarlatanlık , sıklıkla sağlık dolandırıcılığı ile eşanlamlı olarak kullanılır ve hileli veya cahil tıbbi uygulamaların teşvikidir. Şarlatan , "tıbbi beceriye sahip olduğunu iddia eden hileli veya cahil bir kişi" veya "mesleki veya kamusal alanda, sahip olmadığı beceri, bilgi, yeterlilik veya kimlik bilgilerine sahipmiş gibi davranan kişi; bir şarlatan veya yılan yağı satıcısı" dır . Şarlatan terimi , Hollandaca'dan türetilen eski quacksalver teriminin kısaltılmış halidir : kwakzalver , "merhem satıcısı"  olarak bilinen şeyle övünen biri. Genel şarlatanlığın ortak unsurları arasında , şüpheli tanı testleri kullanılarak şüpheli teşhisler ve özellikle kanser gibi ciddi hastalıklar için test edilmemiş veya çürütülmüş tedaviler yer alır.Tıbbi şarlatanlık, hileli veya cahil tıbbi uygulamaların tanıtımını içerir. Tıbbi uygulamaların daha az düzenlendiği Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk günlerine kadar uzanan uzun bir geçmişi vardır. Şarlatan tıp, hastalıkları teşhis etme ve tedavi etme konusunda uzmanlıkları olduğunu yanlış bir şekilde iddia eden kişilerin uygulamalarına atıfta bulunur. Sağlık dolandırıcılığı genellikle şarlatanlıkla birbirinin yerine kullanılır.

 Sağlık dolandırıcılığı veya şarlatanlık, sahte umut satan bir uygulamadır. Artrit, multipl skleroz ve bazı kanser türleri gibi tam tıbbi tedavisi olmayan hastalıklardan muzdarib olan kişileri hedef alır. Basın-yayın ve sosyal medya reklamlarında bir ürün hakkında gerçekçi olmayan iddialarda bulunduklarında sağlık şarlatanlığını tanıyabilirsiniz. Örnekler arasında bir ürünün saç büyümesini teşvik edeceği, akneyi iyileştireceği, kırışıklıkları yok edeceği veya selüliti (yağ dokusu) yok edeceği iddiaları yer alır. Selülit, cildin dalgalı veya engebeli görünmesine neden olan yağ için sıklıkla kullanılan bir terimdir. Cehalet ve çaresizlik ile umut ve kibrin güçlü kombinasyonunu anlayan şarlatan doktorlar, reklamı yapılan tedaviden fayda gördüğünü iddia eden "hastalardan" tanıklıklar talep ederek halkın tıbbi tedaviye karşı ihtiyatlılığından yararlandılar. Çoğu şarlatan doktorun terapötik tedavileri hiçbir zaman saygın tıp dergileri tarafından onaylanmadığından, "hasta" referansları, şarlatanların itibarlarını kazandıkları yol haline geldi. Sıradan halk için, bu referanslar şarlatan doktorların bakımına olan güvenlerinin temelini oluşturdu. Ölüm oranı, sağlık sistemindeki şarlatanlığın en ciddi sonucudur. Sahte ilaçlar söz konusu olduğunda, sadece faydalı kimyasallardan yoksun olmakla kalmaz, aynı zamanda ölüme yol açabilecek zararlı maddeler de içerebilirler.

BMC Health Services Research volume 24, Article number: 64 (2024) de yayınlanan makale, sağlık hizmetlerinde “quack medicine” (sahte tıp) uygulamalarının nedenlerini ve sonuçlarını küresel ölçekte inceleyen kapsamlı bir derleme çalışmasıdır. Araştırma, sahte tıp uygulamalarının nedenlerini altı ana kategoriye ayırmıştır:

1. Politik Faktörler: Liberal ekonomik politikalar, yetersiz düzenlemeler ve siyasi irade eksikliği gibi unsurlar, sahte tıp uygulamalarının yayılmasına zemin hazırlamaktadır.

2. Ekonomik Faktörler: Yoksulluk, yüksek sağlık hizmeti maliyetleri ve ilaçlara olan talebin arzı aşması gibi ekonomik sıkıntılar, bireyleri alternatif ve bilimsel temeli olmayan tedavilere yönlendirebilir.

3. Sosyo-Kültürel Faktörler: Toplumda geleneksel inançlar, eğitim eksikliği ve sağlık okuryazarlığının düşük olması, sahte tedavilere olan güveni artırabilir.

4. Teknik-Organizasyonel Faktörler: Sağlık sistemlerindeki yapısal eksiklikler, denetim mekanizmalarının yetersizliği ve sağlık personeli eksikliği, sahte tıp uygulamalarının yayılmasına katkıda bulunabilir.

5. Yasal Faktörler: Yetersiz yasalar, düzenlemelerin uygulanmaması ve cezai yaptırımların etkisizliği, sahte tıp uygulayıcılarının faaliyetlerini sürdürmesine olanak tanır.

6. Psikolojik Faktörler: Bireylerin umutsuzluk, çaresizlik ve alternatif çözümlere olan inancı, bilimsel temeli olmayan tedavilere yönelmelerine neden olabilir.

Makale ayrıca, sahte tıp uygulamalarının sağlık, ekonomik ve sosyal alanlarda ciddi sonuçlara yol açtığını belirtmektedir:

Sağlıkla İlgili Sonuçlar: Sahte tıp uygulamalarının kurbanı olan bireyler, genellikle sağlık kategorisine giren çeşitli fiziksel ve psikolojik sonuçlar yaşamaktadır. Bunlar şunlardır:

Ölüm Oranının Artması: • Sahte tıbbın en ciddi sonucu, ölüm oranlarının artmasıdır. Sahte ilaçlar yalnızca faydalı kimyasallardan yoksun olmakla kalmaz, aynı zamanda ölümcül olabilecek zararlı maddeler de içerebilir. Bu ilaçların neden olduğu küresel ölüm oranı kesin olarak bilinmemektedir çünkü yeterli veri ve küresel düzeyde koordinasyon eksiktir.

Tıbbi Etkinliğin Azalması:  Sahte ilaçlar hiçbir etkili madde içermediğinden, hastalıkları tedavi etmede başarısız olur ve hastaların durumunu kötüleştirir.

Tedavi Hedeflerine Ulaşılamaması:  Güvensiz tıbbi ürünlerin üretimi, pazarlanması ve kullanımı, tedavinin başarısız olmasına ve hatta ölüme yol açabilir. Bu ürünler doğrudan zarar vermektense, etkili tedaviyi engelleyerek veya geciktirerek zararlı olur.

Zehirlenme Riskinin Artması: Sahte ürünlerin tüketimi, bireyleri zehirlenme riskiyle karşı karşıya bırakır ve bu durum kalıcı sağlık sorunlarına yol açabilir.

Advers (İstenmeyen) İlaç Reaksiyonları: Tıbbi ilaçların kullanımı, bazen istenmeyen ve zararlı reaksiyonlara yol açabilir. Sahte ilaçların kullanılması durumunda bu tür reaksiyonların görülme riski genellikle büyük ölçüde artar.

İlaç Direnci: Güvensiz ve düşük kaliteli ilaçların kullanımı, mikropların direnç kazanmasına ve tedavinin etkisiz hale gelmesine yol açabilir.

Çoklu İlaç Etkileşimleri:  Aynı anda birden fazla ilaç kullanımı, özellikle bu ilaçlar sahteyse, etkinliklerini değiştirebilir ve ciddi sağlık sonuçları doğurabilir.

Hastalık Ticareti Nedeniyle Ortaya Çıkan Olumsuz Etkiler: Hastalık ticareti (disease mongering) denen bu olgu, iatrojenik (tedavi kaynaklı) zararlar yaratabilir. Mevcut hastalıkların kötüleşmesine neden olabilir ve bireylerde kaygı, depresyon ve sinirlilik gibi psikolojik sorunlar oluşturabilir.

Ekonomik Sonuçlar: Sağlık sektöründeki sahtekarlık, bireyler ve toplum için ciddi ekonomik ve ticari sonuçlar doğurabilir. Bu sonuçlar şu şekilde sınıflandırılmıştır:

Mali Kayıp: Şarlatan tıp mağdurları, sınırlı mali kaynaklarını etkisiz ya da zararlı ürün ve hizmetlere harcadıkları için finansal kayıplar yaşar.

Kaynak İsrafı: Sahte ve şarlatan ilaçlar, yalnızca hastalara değil, ilaç endüstrisine, sağlık hizmeti sağlayıcılarına ve tüm sağlık sistemine zarar verir. Dolayısıyla ekonomik kaynakların boşa harcanmasına yol açar. Aynı şekilde, sahte hizmetler gereksiz masraflara neden olur ve bu masraflar genellikle sağlık sigortası kurumları tarafından karşılanır.

Sağlık Sisteminin Maliyet Yükünün Artması:  Sahte tıbbın neden olduğu tüm olumsuz sağlık sonuçları, sağlık sistemi üzerinde gereksiz mali yük oluşturur. Bu da kaynakların etkili tıbbi hizmetler yerine yanlış alanlara yönelmesine neden olur. Sahte hizmetler, sağlık sigortası fonlarına yapılan başvuruları artırabilir ve sigorta sistemine ek mali baskı oluşturur.

Hastalık Ticaretiyle İlgili Masraflar: Sağlıklı bireyleri hasta olduklarına inandırmak için pazarlama stratejileri kullanan hastalık ticareti, gereksiz reçetelendirmeye yol açar. Bu durum, kamu tarafından finanse edilen sağlık sistemlerinde maliyetleri artırır ve daha etkili tedavilere ayrılabilecek kaynakların boşa harcanmasına neden olur.

Sosyal Sonuçlar: Şarlatan tıp uygulamaları, bireylerin tutum ve düşüncelerini etkileyerek ciddi toplumsal sonuçlar doğurabilir. Bunlar şunlardır: Tıbba Güvenin Zedelenmesi, Sahte ilaçlar, yasal ilaçlara karşı şüphe ve güvensizlik oluşturabilir. Bu da bireylerin daha az etkili alternatiflere yönelmesine yol açar ve yalnızca bazı markalara değil, tüm sağlık sistemine olan güveni sarsabilir.

Bilimsel Faaliyetlerin ve Tıp Mesleğinin İtibarının Zedelenmesi: Sahte tıp yalnızca insanlara zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda bilimsel faaliyetleri de baltalar. Bu nedenle tüm bilim insanları tarafından aktif olarak karşı durulmalıdır. Sahte tıp uygulamaları, tıp mesleğinin itibarı üzerinde olumsuz etkiler yaratarak, hekimlerin etik standartlarını sorgulatabilir.

Modern Tıp Etiğinin Zayıflatılması: Şarlatanlar,kamuoyunu ikna etmek için manipülatif taktikler kullanır ve bu durum modern tıp etiğinin zayıflamasına neden olur.Bu etkinin hem sağlık sektörüne hem de genel topluma yaygın ve kalıcı zararlar verebileceği vurgulanmaktadır.

KESİN BİLİMSEL KANITI OLMAYAN TEDAVİLER:

• Etkinliği ve güvenliği randomize kontrollü klinik çalışmalarla kanıtlanmamıştır.

• Mekanizması biyolojik olarak açıklanamamaktadır ya da önerilen mekanizma bilimsel gerçeklerle çelişmektedir.

• Etki iddiaları, anekdota (kişisel deneyim) ya da gözleme dayanır, sistematik veri yoktur.

Plasebo etkisiyle karışabilecek sonuçlara sahiptir.

1. Enerji Tıbbı ve Spiritüel Tedaviler: Bu yöntemlerin ortak özelliği, vücutta var olduğu iddia edilen “enerji akışını” düzene sokmayı hedeflemeleridir. Ancak bu “enerji” modern bilimle tespit edilememektedir.

Reiki, Bioenerji, Pranik şifa, Kuantum düşünce terapisi, Aura temizliği, Çakra dengelemesi gibi adlandırılır. Bu yöntemlerin etkili olduğuna dair bilimsel düzeyde randomize kontrollü çalışma yoktur. Etki iddiaları, genellikle kişisel deneyimlere dayanır. NCCIH (ABD Ulusal Tamamlayıcı ve Bütünleyici Sağlık Merkezi) bu yöntemler için etkili olduklarına dair kanıta dayalı sonuç olmadığını belirtmiştir. 2020 tarihli bir JAMA derlemesi, reiki gibi enerji tedavilerinin etkisinin ölçülemediğini ve subjektif olduğunu belirtmiştir. “Yaşam enerjisi” veya “çakra” gibi kavramlar bilimsel olarak tespit edilemez ve ölçülemezle. Nörobilimsel ve fizyolojik temeli olmayan yöntemlerdir. Kanıta dayalı tıpta yeri yoktur.

2. Bitkisel ve Doğal Ürünler (Kanıtsız Kullanım Amaçlarıyla): Bazı bitkiler sınırlı endikasyonlarda etkili olabilir (örneğin zencefil bulantıya karşı), ancak bazıları kanser tedavisi gibi ciddi durumlar için önerilmekte ama bilimsel desteği bulunmamaktadır:

Aloe vera ile kanser tedavisi

Isırgan otu ile prostat kanseri tedavisi

Arı sütü ile diyabet tedavisi

Zerdeçal ile her tür iltihabın yok edilmesi iddiaları

Kara mürver (sambucus) ile COVID-19 önlenmesi

Bazı bitkiler faydalı olabilir ama tedavi iddialarının çoğu abartılı ve bilimsel veriye dayanmamaktadır.

3. Homeopati: Cochrane ve British Medical Journal sistematik incelemeleri, homeopatinin etkinliğinin plasebo seviyesini aşmadığını ortaya koymuştur. National Health and Medical Research Council (Avustralya) 2015: 1800’den fazla çalışmayı incelemiş ve hiçbir hastalık için etkili olduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığını belirtmiştir.

Etkin maddenin çok yüksek seyreltilmiş formları kullanılır (çoğu zaman hiç molekül kalmaz). “Benzeri benzerle tedavi” felsefesine dayanır.  Modern farmakolojiyle çelişir.  Klinik çalışmalarda etkisinin plasebodan (yalancı ilaçtan) farklı bulunmamaıştır Yani etkisiz bir tedavi yöntemidir. Bilimsel destek yoktur.

4. Manyetik ve Elektriksel Aygıtlar: Manyetik bileklikler, Bio-rezonans cihazları, Elektroterapi cihazları (bazı FDA onaysız türler), “Frekans ayarı” yapan cihazlar. Cochrane (2013): Artrit ağrısı üzerine yapılan çalışmalarda manyetik bilekliklerin etkili olmadığı görülmüştür. FDA, çoğu “bioresonans” cihazını onaysız olarak sınıflandırmakta ve sağlık iddialarına karşı uyarmaktadır. Vücutta ölçülebilir bir “rezonans” ya da frekans uyumu yoktur. Kullanıcıda psikolojik iyileşme hissi yaratabilir ama bu plasebo etkisidir.  Klinik etkinlikleri gösterilememiştir. Bu cihazların çoğu biyolojik temeli olmayan iddialarla pazarlanmakta, fakat etkinliği kanıtlanmamıştır.

5. Ozon tedavisi: Ozon gazının damar yoluyla verilmesi veya rektal yolla uygulanmasının kanser, hepatit, HIV gibi hastalıkları iyileştirdiği iddialarına dair hiçbir güvenilir klinik çalışma yoktur.

FDA, ozon gazını “zehirli ve tehlikeli madde” olarak tanımlar ve tedavi amaçlı kullanılmasını yasaklamıştır.Yüksek riskli, etkisi gösterilmemiş bir yöntemdir. Kullanımı ciddi sağlık riski taşır.

6. Geleneksel ve Halk Hekimliği Uygulamaları (Bilinçsiz Kullanımda): Sülük tedavisi (bazı endikasyonlarda kullanılabilir ama yaygın kullanımı bilim dışı olabilir), Kupa çekme, Hacamat, Yılan zehri veya akrep zehriyle kanser tedavisi iddiaları,  Dualarla “enerji aktarma” veya “cin çıkarma” gibi metafizik müdahaleler

7. Bilimsel Temele Dayanmayan Kanser ve Kronik Hastalık Tedavileri: Alkali suyla kanser tedavisi, Vitamin megadozlarıyla otizm tedavisi (örn. B12 enjeksiyonları, C vitamini), Ozon tedavisiyle HIV, kanser veya kronik hastalıkların iyileştirilmesi, “Detoks” ürünleriyle karaciğer temizliği, Kan grubu diyetleri, İdrar içme terapisi

TÜRKİYEDE DURUM: SAĞLIK BAKANLIĞI : GELENEKSEL VE TAMAMLAYICI TIP UYGULAMALARI YÖNETMELİĞİ (27 EKİM 2014 resmi gazete)

Yukarıda bildirilen ve etkisiz olduğu kanıtlanmış yöntemler Türkiyede Sağlık Bakanlığı onayı ile kullanılabilmektedir. Bu yöntemlerin hangi hastalıklarda veya semptomlarda kullanıldığını merak edenler https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/10/20141027-3-1.pdf adresinde bulabilirler.

Yönetmelik kapsamında belirlenen tedavi uygulamaları şu şekildedir:

  • Bitkisel tedavi (Fitoterapi)
  • Sülük uygulaması
  • Homeopati
  • Kayropraktik
  • Larva Uygulaması
  • Hipnoz
  • Apiterapi
  • Mezoterapi
  • Hacamat
  • Müzik Terapi
  • Ozon Terapi
  • Refleksoloji
  • Akupunktur
  • Proloterapi
  • Osteopati

Yukarıda sayılan tedaviler haricinde uygulanan birçok geleneksel tıp uygulamaları bulunmaktadır. Genellikle şu durumlardan şikayetçi olan bireyler tamamlayıcı tıp tedavilerine başvurulmaktadır:

  • Nefes darlığı
  • Yara tedavisi
  • Eklem ağrıları
  • Omuz ve dirsek ağrıları
  • Menisküs yırtılmaları
  • Kas ve kemik ağrıları
  • Boyun ve bel fıtığı
  • Cilt bakım uygulamaları
  • Yorgunluk hissi

 

Not: Bu makalede AI desteği alınmıştır