Çıkar ilişkisini, karşıdaki insanı veya herhangi bir şeyi sadece kendine yarar sağlamak için kurulan bağ olarak tanımlayabiliriz. Çıkar çatışması ise , kamu görevlisinin kendisinin ve yakınlarının (eş, çocuk, kardeş, akaraba, vs.) ya da özel bir yakınlık veya ilişkisi olduğu kişi, şirket ve kuruluşların devletle olan ilişkilerinde bir görev ya da rol üstlenmesi ve kişisel menfaatin kamu menfaatiyle çatışmasıdır (Akademik araştırma çalışması, Çıkar Çatışması. Ömer Faruk GENÇKAYA,Mayıs 2009).
Başbakanlık Etik yönetmeliğine göre, kamu yönetimi etiğinin en önemli konularının başında yer alan çıkar çatışması, Yönetmeliğin 13. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre çıkar çatışması; kamu görevlilerinin görevlerini tarafsız ve objektif şekilde icra etmelerini etkileyen ya da etkiliyormuş gibi gözüken ve kendilerine, yakınlarına, arkadaşlarına ya da ilişkide bulunduğu kişi ya da kuruluşlara sağlanan her türlü menfaati ve onlarla ilgili mali ya da diğer yükümlülükleri ve benzeri şahsi çıkarlara sahip olmaları halini ifade eder (Başbakanlık Kanu Görevlileri etik yönetmeliği). Çıkar çatışmasının bulunduğu durumlarda, karar alıcının bireysel çıkarları ile genel anlamda kamu çıkarı çelişmektedir. Bu nedenle, çıkar çatışmasının, görevin tarafsız ve objektif bir şekilde yerine getirilmesini etkileme “ihtimal”i bulunmaktadır. Çıkar çatışması durumu, görevi etkilemese bile, dışarıdan bakanlarca görevi etkiliyormuş gibi algılanabilmektedir.
Kurum, Vakıf, Dernek veya Spor Kulübüne Yardım ve Bağış Alma: Kamu görevlileri, görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendilerinin veya başkalarının kitap, dergi, kaset, cd ve benzeri ürünlerinin satışını ve dağıtımını yaptırmaları yasaklanmıştır (md. 14).
Kamu görevlilerinin, herhangi bir kurum, vakıf, dernek veya spor kulübüne yardım, bağış ve benzeri nitelikte menfaat sağlamaları yasaklanmıştır (md. 14).
Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik Hediye alma ve menfaat sağlama yasağı Madde 15 - Kamu görevlisinin tarafsızlığını, performansını, kararını veya görevini yapmasını etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan, ekonomik değeri olan ya da olmayan, doğrudan ya da dolaylı olarak kabul edilen her türlü eşya ve menfaat hediye kapsamındadır. Kamu görevlilerinin hediye almaması, kamu görevlisine hediye verilmemesi ve görev sebebiyle çıkar sağlanmaması temel ilkedir. Kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları veya üçüncü kişi veya kuruluşlar için doğrudan doğruya veya aracı eliyle herhangi bir hediye alamazlar ve menfaat sağlayamazlar.
Sağlık Bakanlığı “BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNLER BİLİMSEL DANIŞMANLIK KURULU VE KOMİSYONLARININ KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA” yönetmeliğe göre:
Yasaklar ve Gizlilik
Madde 8 — Komisyon üyeleri, Komisyon üyeliği süresince Bakanlığın izin, ruhsat, denetim görev ve yetki alanına giren sahalarda faaliyet gösteren kuruluşlara ortak olamaz, ücretli veya ücretsiz olarak bu kuruluşlarda herhangi bir statüde görev kabul edemezler. Komisyon üyeleri, görevleri gereği edindikleri gizlilik taşıyan bilgileri ve belgeleri ve görevleri sırasında öğrendikleri kurum ve kuruluşların ticari, bilimsel ve teknik sırlarını görevlerinden ayrılmış olsalar bile ifşa edemezler, kendilerinin veya üçüncü şahısların lehine veya aleyhine kullanamazlar, kullandıramazlar
Türkiyede her nekadar çıkar ilişkisi ve çıkar çatışması çoklukla birbirinin yerine kullanılırsa da aralarında fark vardır. Çıkar ilişkisi resmen ileri derecede bir ahlaksızlık sınıflamasıdır. Çıkar çatışması ise her zaman bir ahlaksızlık olarak kabul edilmeyebilir. Yani bir kişi yolsuzluk-ahlaksızlık yapmadan da çıkar çatışması (conflict of interest) içinde olabilir, tabii bu da kabul edilen bir durum değildir. İ
laç konusunda çıkar ilişkisi ve çatışmasının Türkiyedeki durumuna bakarsak, Türkiyede maalesef çatışmadan çok “çıkar” meselesi ile karşılaşırız. FDA ve EMEA da olduğu gibi Türkiyede de örneklerini yukarıda verdiğimiz yönetmelik, genelge ve tebliğler mevcuttur. Sorun bunların uygulanıp uygulanmamasındadır. Son günlerde kendileri ve yakınları ciddi biçimde çıkar ilişkisi içinde olanlar bunu sulandırmaya çalışmaktadırlar. Bu konuya SB İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğünün çok ciddi olarak eğilmesi gerekmektedir. Sbakanlığında, çok dürüst ve özverili çalışanları tenzih ederek aşağıdaki soruların cevabını almayı umud ediyoruz.
1. Danışma kurulu üyeleri SB ile “çıkar çatışması” anlaşması imzalamaktamı? Yoksa SGK örneğinde olduğu gibi bazı üyeler böyle bir belgeye imza atmaktan kaçınmaktamıdırlar.
2. Danışma kurulu üyeleri ilaç firmalarına paralı iş (araştırma, konferans, danışmanlık vs) yapmakta mı? Yaptıkları tesbit edilenler hakkında herhangi bir işlem yapılmışmıdır?
3. Üniversite kisvesi altında ilaç firmalarına paralı iş yapanlar mevcut mu?
4. Bakanlık hangi üyelerin bir yıl içinde ilaç firmaları tarafından hangi kongrelere veya toplantılara götürüldüğünü şeffaf bir şekilde açıklar mı?
5. İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünde bir memur dernek kurarak ilaç firmalarından yüklü miktarda para toplamışmıdır? Bu doğru ise hakkında ne gibi işlemler yapılmıştır. Bu derneğin yaptığı toplantıda "platin,altın, gümüş" sponsorluk yapan Amerikan firmaları, bırakın Türk kanun ve yönetmeliklerini, bunun FDA kurallarına göre de suç olduğunu, eğer bunu bilerek yapmışlar ise bunun çıkar ilişkisinin de ötesinde bir iş olduğunu bilmiyorlar mı?
Bu soruları daha uzatmamız mümkün. Bu soruların cevabı verilmeden ve çıkar ilişkisi/çatışmasını önlemenin en güvenli yolu olan “ŞEFFAFLIK” sağlanmaz ise kurumlara saygıda azalır. Yukarıda bildirilen kurallar ne işe yarayacak?
Not: Bu konuda daha fazla bilgi için yan sütunlarda yayınlanan "Başbakanlık Etik Rehberini" herkesin okumasını tavsiye ederiz