Böyle Gelmiş Böyle Gitmemeli

klinik farmakoloji dosyası
Acı İlaç

Yirmibirinci yüzyılda ve 2003 girdiğimiz şu günlerde geriye dönüp baktığımızda ilaç politikamızın halen geçen yüzyıldan farklı olmadığını ve halen çağ dışılıktan kurtulamadığını büyük bir üzüntü ile görüyoruz. Bu çağ dışılığın sebebi nedir? Cumhuriyet’in kuruluşunda o zamanki dünyanın en mükemmel ilaç kanununu hazırlayan bu ülke bu gün neden çağa ayak uydurmakta zorlanmakta?

Bozuk olan nedir?

1. Ruhsat sistemi ve komisyonlarının benzerini bu gün en geri kalmış Afrika ülkelerinde bile bulamazsınız.

2. İlaç fiyatları halen bakkal yöntemi ile saptanmakta, yetersiz olan 1984 kararnamesi bile yürütülememekte. Dünyada eşi görülmemiş bir şekilde orijinal ilaçlarla jenerikleri neredeyse ayni fiyata satılmaktadır. Halbuki jenerik ilaçlar orijinal ilaçların `-70 kadar olmalıdır.

Biyoeşdeğerlilik çalışmalarının bedeli fahiş bir şekilde hastaların sırtına yüklenmekte ve ilaç fiyatları gereksiz yere artmakta. Biyoeşdeğerlik için harcanan paraların masraf olarak kullanılması ayrı, bunun ilaç fiyatına eklenmesi çok ayrı bir konudur ve benzeri başka bir ülkede yoktur.

3. Halen Türkiye’nin resmi bir ilaç rehberi (Formulary) yoktur. Bu olmadan geçen yıl Sağlık Bakanlığı sırf iş yapıyor görünmek için sözde;Standart Tanı ve Tedavi Rehberini yayınlamış ve milyarlarca lira çöpe atılmış ve atılmaya devam etmektedir.

4. Çıkar çatışması (conflict of interest) ve rüşvet önlenememiştir. Türkiye’nin bu büyük yarası ilaç konusunda da devam etmekte ve ülkeye telafisi imkansız zararlar vermektedir.

5. Etkisiz veya etkisi şüpheli ilaçlar, bir çok ülkede kullanılamayan ilaçlar halen yaygın bir şekilde Türkiye’de kullanılmakta ve bunun ötesinde bu ilaçların bedellleri iflasın eşiğindeki  sosyal sigorta kurumları tarafından ödenmektedir. En zengin ülkelerde bile o ülkedeki ruhsatlı ilaçların tümü geri ödeme planına girmez iken Türkiye’de her şey ödenmekte ve daha sonra SSK gibi kuruluşlar icra yolu ile borçlarını ödemektedir. Bu kafa ile SSK ve Bağ-Kur daha çok mahkemelik olacaktır

6. Avrupa topluluğuna uyum sağlanamamış ve sağlanacağı da şüphelidir. Kağıt üzerinde bir çok şey hazır görünse de pratik uygulamada çok gerideyiz. Etik dışı uygulamalar devam etmektedir.

Örneğin bir firma  hiç bir beis görmeden etik kurul üyelerini bilimsel toplantı maskesi altında lüks otellerde ağırlayabilmektedir. Gerek FDA ve gerekse EMEA tarafından suç kabul edilen bu olay karşında yetkililerin ne yapacağı merak konusudur. Maalesef Türkiye’de çözümlenemeyen bu konular yeni yılda FDA ve EMEA platformların taşınarak bizim yapamadıklarımıza onların dur demesini isteyeceğiz.

Tabi ki yeni Bakandan bunların hepsinin çözümünü hemen beklemek biraz insafsızlık olacaktır. Ama en azından iyi niyetine inandığımız yeni İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü’nün 2003 te çağdaş dünyada yerimize uygun yere gelebilmemiz için gerekli girişimlere hemen başlaması beklentimizdir.

Prof. Dr. F. Cankat Tulunay

A. Ü. Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji ABD öğretim üyesi,

Klinik Farmakoloji Derneği Başkanı