Apranax Plus’ın ruhsatlandırılmasında hukuki sorunlar
Dr. Erkin Göçmen: Tıp Doktoru-Hukukçu
Abdi İbrahim tarafından 2010 yılında pazara sunulan Apranax Plus adlı ürünün bileşiminde naproksen sodyum ve kodein fosfat adlı etken maddeler bulunmaktadır. Naproksen ve kodein dünyada ilk kez Türkiye’de kombine bir müstahzar olarak pazara sunulmuştur.
Bir ürünün belirli bir kimyasal formülle ve belirli bir farmasötik şekil ve dozda üretilip pazara sunulabilmesi için önce bir inceleme ve onay işleminden geçmesi gerekir. Bu işlem Sağlık Bakanlığı’nca yerine getirilmektedir. Onay verilen ürünler için, Bakanlıkça, pazara sunum yetkisini içeren “ruhsat” adlı bir belge verilmektedir. Bütün bu idari uygulamalar Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğine göre yapılmaktadır.
Ruhsatlandırmada kısa ve uzun prosedür
Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinde uzun ve kısa olmak üzere iki ayrı ruhsatlandırma prosedürü öngörülmüştür. Kısa prosedürde ruhsat başvurucularının uzun prosedürde aranan kimi şartları yerine getirmeleri gerekmemektedir. Ancak kısa ruhsatlandırma oldukça sıkı koşullara tabi kılınmıştır. Uzun prosedüre tabi bir ürünün kısa prosedüre göre ruhsatlandırılması hukuken mümkün değildir.
Firma yetkililerinin bilgi notu
Abdi İbrahim’in Medikal Direktörü Dr. Murat Yaycı ve Ruhsatlandırma Direktörü Ecz. M. Vedat Eğilmez imzalı bilgi notunda, Apranax Plus’ın ruhsatlandırma müracaatının Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9/1.a.2 hükmüne göre yapıldığı ve akabinde 11 Kasım 2010 tarih ve 226/84 sayı ile Sağlık Bakanlığından ruhsat alındığı ifade edilmektedir.
Bu yazı firma yetkililerin açıklamaları çerçevesinde Apranax Plus’ın ruhsatlandırılması işleminin hukukiliğini tartışma amacı taşımaktadır.
Yerleşik kullanıma ilişkin kısa ruhsatlandırma
Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9/1.a.2 hükmü kısa ruhsatlandırma prosedürünün bir şeklidir. Bu usulde, tıbbi ürünün etken maddelerinin, detaylı bilimsel literatür yoluyla tespit edilen, makul düzeyde etkinlik ve kabul edilebilir güvenilirlikle yerleşik tıbbi kullanımının olması gerekir. Bu yerleşik kullanımın mevcut olması ve detaylı bilimsel bibliyografyayla etkinlik ve güvenilirliğin kanıtlanması halinde, ruhsat başvurusunda bulunan kişi veya kurumdan, ayrıca ilaca ilişkin preklinik (toksikolojik ve farmakolojik) testlerin ve klinik araştırma sonuçlarının sunması istenilmemektedir. Bu bakımdan bir firmanın preklinik (toksikolojik ve farmakolojik) testleri ve klinik araştırmaları yapmak zorunda olmaksızın ilaç ruhsatı alması büyük bir mali avantaj sağlaması anlamına gelmektedir.
On yıl sistematik ve belgeli kullanım şartı
Ancak Apranax Plus’ın Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9/1.a.2 hükmüne göre ruhsatlandırılması aşağıda açıklayacağımız gerekçelerle hukuka aykırıdır.
Öncelikle bu usulle ruhsatlandırma için ilgili ürünün yerleşik tıbbi kullanımının (well-established medicinal use) olması gerekmektedir. Bu durumda da ilgili firmanın non-klinik ve klinik özellikleri ele alan ayrıntılı bir bilimsel literatür sunması zorunludur. Fakat bir ürünün yerleşik tıbbi kullanımının belirlenmesi için söz konusu maddenin tıbbi ürün olarak ilk sistematik ve belgeli kullanımından sonra başlamak üzere en az on yıl geçmesi gerekmektedir. (Yönetmelik Ek 1 Bölüm II.1). Ancak bu on yılın neredeki kullanım için geçerli sayılacağı gösterilmemiştir. AB direktifine göre bu kullanımın Toplulukta olması gerekmektedir.
AB Direktifine paralellik sorunu
Bu hususun AB direktifinin aksine 9 uncu maddenin metninde değil de Yönetmelik ekinde zikredilmesi, kötü niyetli bir yaklaşım değilse idari düzenleme yapma tekniğindeki fahiş bir hatayı göstermektedir.
Nitekim bu koşul Avrupa Birliğinin 2001/83 EC adlı direktifinde hem madde metninde hem de Annex’te ifade edilmiştir: In any case, however, the period of time required for establishing a well established medicinal use of a constituent of a medicinal product must not be less than one decade from the first systematic and documented use of that substance as a medicinal product in the Community (Annex I Part 2. 1)
Dünnyada ilk kez Türkiye’de ruhsatlandırıldı
Apranax Plus, dünyada ilk kez Türkiye’de ruhsatlandırılmış bir üründür. Daha önce başka bir ülkede ruhsatlandırılması söz konusu değildir. Bu bakımdan orijinal bir kombinasyondur. Burada naproksenin ve kodeinin müstakilen daha uzun bir süredir kullanılıyor olması kombinasyonun bizatihi kendisi için de geçerli kabul edilemez. Zira her kombinasyon nihayetinde yeni bir üründür. Etkinlik ve güvenilirliğinin kanıtlanması gerekir. Söz gelimi bu kombinasyonda moleküller arasındaki fiziksel geçimsizlik olup olmadığı veya kombinasyonun bir bileşeninin diğerinin emilimini veya yan etkilerini arttırıp arttırmayacağının mutlaka ortaya konulması gerekir. Örnekler daha da çoğaltılabilir. Ancak Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9/1.a.2 hükmünde öngörülen yerleşik kullanımın, kombinasyonun kendisinin yerleşik kullanımı anlamında olduğunu, bileşenlerinin yerleşik kullanımı manasına gelmediğini kesin olarak söyleyebiliriz. Aksi bir yorumda Bakanlığın on yıldan uzun süre ruhsatlandırılmış ürünlerin hepsinin kombinasyonuna ruhsat vermesi gerekir. Oysa bunun hem hukuksal hem de bilimsel dayanağı mevcut değildir. Ruhsatlandırma düzenlemesini iktibas ettiğimiz AB’de de uygulama böyle değildir. Zaten Abdi İbrahim Apranax Plus için hiçbir AB ülkesinde ruhsat almamıştır. Bu hususta bir müracaatları olup olmadığını da bilmiyoruz. Ancak dünyada ilk kez pazara sunulan bir ürün için başka ülkelerde de ruhsatlandırma başvurusu yapılmış olması akla uygundur. Halen ürün aynı firma tarafından Türkiye dışında sadece Arnavutluk’ta pazara sunulmaktadır.
10 yıl yerleşik kullanım da tek başına yeterli değil
Kaldı ki bir kombinasyonun veya tekil molekülün 10 yıl yerleşik kullanımı olsa bile gene de hemen bilimsel bibliyografyaya göre ruhsatlandırılması mümkün değildir. Bunun için literatürün güvenilirlik ve/veya etkinlik değerlendirmelerine ilişkin bütün unsurları içermesi lazım gelmektedir. Keza literatür pazarlama öncesi ve sonrası çalışmaları ve özellikle de epidemiyolojik çalışmaları da ihtiva etmelidir.
Yönetmelikte, ruhsat başvurusunda bu tür bilgi kaynaklarının kullanımının, ürünün güvenilirliği ve etkinliğinin değerlendirilmesinde geçerli kanıt olarak kabul edilebilmesi için gerekçelerinin de sunulması zorunluluğu getirilmiştir.
Güvenilirliğin kanıtlanmış olması zorunlu
Yönetmeliğe göre bir ürünün ruhsatlandırılması için güvenilirliğin kanıtlanmış olması da zorunludur (m. 16). Hatta bu husus ruhsatlandırmanın en temel unsurudur. Zira bir ürünün etkili olmasından da önemli olan onun güvenilir olmasıdır. Bu durum Apranax Plus için de geçerlidir. Ruhsatlandırma 9/1.a.2’ye göre yapılmışsa, bu kombinasyonun güvenilirliğine özgülenmiş literatürün de Bakanlığa sunulmuş olması gerekir. Ancak naproksen ve kodein kombinasyonu için bu hususu ihtiva eden (güvenilirliğine özgülenmiş) değil detaylı tek bir bilimsel yayın dahi bulunmamaktadır.
Son olarak bir köşe yazısının sınırlılığı içinde özetle şunları söyleyebiliriz: Firma yetkilileri Apranax Plus’ın Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliğinin 9/1.a.2 hükmüne göre ruhsatlandırıldığını bildirmişlerdir. Ancak bu kolaylaştırılmış prosedürün Apranax Plus için tatbiki mümkün değildir. Bu orijinal kombinasyonun Ruhsatlandırmanın Yönetmeliğin 8 inci maddesine göre yapılması zorunludur. Bu durumda ise hem farmasötik (fiziko-kimyasal, biyolojik ve mikrobiyolojik) testlerin, hem preklinik (toksikolojik ve farmakolojik) testlerin ve klinik araştırmaların sonuçlarının Bakanlığa sunulması gerekmektedir. Firma yetkililerinin bu test ve araştırmaların mevcut olduğunu göstermeleri artık zorunlu olmuştur.