Biraz beynini kullan diyeceğim ama, seni de zor durumda bırakmak istemiyorum (ANONİM)
Prof. Dr. F. Cankat Tulunay
Türkiye Akıllı İlaç Platformu ve EACPT onursal başkanı
İlaç firmaları zengin olurken yanlız ABD de her sene 2 milyon kişi istenmeyen ilaç yan etkisine maruz kalmakta, 1.5 milyon kişi hastaneye yatmakta (günde 4.000 kiş) ve 100.000 kişi (her 5 dakikada 1 kişi) reçeteli ilaçların yan etkileri sebebi ile ölmekte. Yan etki sebebi ile hastame maliyeti 5.6 milyar dolara kadar yükselmekte.ABD de reçeteli ilaçlara 2005 de 250 milyar dolar ödenmiş. Nüfusun %65’I reçeteli ilaç kullanmakta. İlaç yan etkisi sebebi ile hastaneye yatanlar diğer hastalara göre 8-12 gün daha fazla hastanede kalmakta. Akıllı ilaç kullanmak ve akıllı bürokratlarla ilaç yan etkileri %28-95 önlenebilir. Türkiye gibi önüne gelen ilaca ruhsat veren ve her ilacı geri ödeme kapsamına alan ülkelerde ilaç yan etkileri daha da artar.
Son senelerde özellikle çocuk ilaçlarında büyük artış olmuş ve doktorlar yüksek kolesterolden anksiyeteye kadar hemen her durumda çocuklara ilaç yazmaya başlamışlardır. Bir süredir gerekli-gereksiz bir çok çocuğa ADHD (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) yazıldığı bilinmekte. Son senelerde ise özellikle ilaç firmalarının beslediğ Biederman gibi ahlaksız ve sahtekar psikiyatristler tarafından çocuklara antidepressanlar, antipsikotikler ve diğer santral sinir sistemi ilacı bolca yazılmaya başlamış ve ABD li çocuklar diğer ülkelere nazaran daha fazla ilaç kullanmaya başlamışlardır. Bu konuda detaylı bilgiler için: (http://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/252,http://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/347 ).
İlaç endüstrisi ilaçlarını sattırabilmek için doktorlara milyonlarca dolar harcamaktadır. Yapılan bir ankette ABD de 10 doktordan dokuzu ilaç firmalarından değeri olan birşeyler aldığını bildirmiştir. Bazı doktorlar ise binlerce yüzbinlerce dolar almaktadır. Mezuniyet sonrası eğitim masraflarının %80’I ilaç firmaları tarafından karşılanmaktadır. Türkiyede de bazı doktorların TUS hazırlama kursu ücretlerinin ilaç firmaları taraından karşılandığı gazete haberi olmuştur.
Halkın yeni kolesterol ilaçlarına, viagra gibi yaşam tarzı (lifestyle) ilaçlarına veya saç çıkartıcı ilaçlara ihtiyacı yoktur. Malarya gibi, kanser gibi hastalıklarla mücadele edebilecek ve gerçekten hastanın hayatını uzatacak veya hastalığı tedavi edecek ilaçlara ihtiyaç vardır. Bazı ilaç firmaları etkili ilaç yapacaklarına kanserli hastaları ve yakınlarını utanmadan sömürmektedirler. Örneğin, Zaltrap, Regeneron firması tarafından keşfedilmiş ve daha sonra Regeneron Sanofi tarafından satın alınmıştır. Yapılan klinik araştırmalarda Roche’un Avastinine herhangi bir üstünlük göstermeyen Zaltrap daha önce kanser tedacisi gören kolorektal kanserlilerin yaşam süresini 12 aydan 13.4 aya çıkartabilmiş (Sanofi ilacın Avastinden üstünlüğünü gösterememiş ve İngilterede NICE ilacın geri ödemesini reddetmiştir). Fiyatı Avastinin iki misli olup aylık 11.000 DOLAR! Dünyadaki önemli kanser enstitülerinden birisi olan New York Sloan-Kettering kanser enstitüsü doktorları tarihe geçecek bir karar almış ve ZALRTAP’ın insafsızca yüksek fiyatı sebebi ile reçete etmeye değmeyeceğini kamuoyuna açıklamıştır. İngiliz sağlık otoriteleri ise fiyatı yarıya düşşe bile geri ödemeye almayacaklarını açıkladı. Türkiyede ise buna benzer ilaçlar SB izni ve SGK nın ödemesi sonucu yurt dışından kolaylıkla getirtilebiliyor!... FDA bile kanser yapan kanser ilacına ruhsat verebiliyor?? FDA REVLIMID (lenalidomide) isimli ilaç için şöyle bir uyarı koyuyor: ‘REVLİMİD İLE TEDAVİ GÖREN HASTALARDA İKİNCİ BİR KANSER GELİŞEBİLİR’…. Benzer örnekler çok, yaşam süresini 2 ay bile uzatmayan ilaçlara binlerce dolar ödeniyor ve bu ilaçlar hastaların iyileşmesine değil, ilaç firmalarının iyileşmesine yarıyor…. Başlangıçta epilepsi (sara) ilacı olarak FDA den ruhsat alan NEURONTIN daha sonra etik dışı yöntemlerle hemen her türlü santral sinir sistemi hastalığında endikasyon dışı, çocuklar dahil, olarak kullanılmaya başladı… Bunlar da yetmezse ilaç firmaları ilaçları için olmayan hastalıkları yaratmaktan da çekinmez… Meraklılar Melody Petersen’in ‘’Our Daily Meds’’ kitabını okuyabilirler. Melody Peterson kendisi ile yapılan röportajda ‘İlaç firmaları arasında etik yönden parlayan bir firma yok. Bütün firmalar ayni yöntemlerle çalışmakta. Aşırı para dönen bu endüstride sahtekarlık yaygın ve kontrol edilemez durumdadır.’
Not: Bir süre önce Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma hastanesi kadrosunda olup Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu Güney İstanbul Genel Sekreterliği ‘general manager’i’ bir doktor TİTC Kurumunu ağır bir şekilde eleştirmiş ve bu eleştiri TİTCK başkanına sunulmuştu. TİTCKurumunu suçlayan doktor ‘’ …hükümeti arkasına alan yeşil sermayeye gelince..Yüzlerce ilaç ruhsat için beklerken,sahipleri aynı olan 5 ayrı ilaç firması asetilsistein fiyatını belirlerken tıssss. Bu firmalar hiçbir işe yaramayan ,alan hastaların asla düzelmediği ne idüğü belirsiz, etkinliklerinin test edilmediği efervesan antibiyotikleri piyasaya sunduklarında sizden ses yok. Piyasada bu şekilde efervesan 4-5 antibiyotik var. Bunlardan hiçbiri henüz tek bir hastayı iyileştiremediler. 24-48 saatte ruhsat aldılar’’. Iddiasında bulunmakta. Bu güne kadar bu konuda TİTCKurumundan herhangi bir yalanlama gelmediğine göre iddialar doğrumudur? Hangi ilaç firmaları asetilsistein fiyatlarını belirlemekte? Hangi ne idüğü belirsiz antibiyotikler hiç bir teste tabi tutulmadan piyasaya sürülmekte. Hangi yeşil sermaye ilaç işinde hükümeti arkasına almakta? Soruları artırabiliriz ama bukadarı bile dğüru ise yetkililer istifa etmeyi düşünüyorlar mı?
Önlenebilir ilaç yan etkileri için ekteki FDA makalesine bakınız.