Aşağıdaki yazı bundan tam 13 sene önce yazılmış. Gördüğnüz gibi değişen hiçbirşey yok. Umarım 13 sene sonra ayni şeyler yazılmaz. 13 Sene önce İEGM olan kurum bugün TİTCK olmuş!!! Kafalar ayni?? Biyoyararlanım-biyoeşdeğerlik sulandırılmış, etkisi bilinmeyen effervessan ilaçlar piyasayı kaplamış, Alkazeltser gibi ilaçlara endikasyon uydurularak geri ödenme sağlanmış, dünyada ödenmeyen ilaçlar daha büyük çapta geri ödenmeye başlamış....
Prof. Dr: F. Cankat Tulunay
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji ABD,
Klinik Farmakoloji Derneği Başkanı
Geçen yazımızda bazı konuların tekrar tekrar ısıtılıp önümüze konulduğundan ve bunlardan bir tanesinin de “ilaçların tane ile satılması” olduğundan bahsetmiş idim. 4 Aralıkta bu konu ile ilgili olarak Türkiye İlaç İşverenleri Sendikasının düzenlediği, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Sayın Prof. Dr. Orhan Canpolat’ın yönettiği ve benim de panelist olarak katıldığım bir panel yapıldı. Panelin açılışına sayın Sağlık ve Çalışma bakanları da katıldı. Sayın Sağlık Bakanı kendilerinin de eczahanelerde tek tek ilaç satılmasını şu anda düşünmediklerini açık bir şekilde ifade etti. Panale katılan tüm panalistler de böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini belirttiler. Panelin açılış konuşmasında sayın Bülent Eczacıbaşı Türkiyenin dünyada ilaç üreten 35 ülkeden birisi olduğunu ve şu anda ilaç sanayiinin böyle bir işe girişmesinin çok büyük ve gereksiz yatırımlara (yeni ambalaj makinaları gibi) yol açacacığını belirtti. Sonuçta Türk Tabibler Birliği, Türk Eczacılar birliği de dahil olmak üzere kimsenin desteklemediği bu konun kimin tarafından Türkiyenin gündemine getirildiği anlaşılamadı. Fakat yapılan konuşmalarda hemen herkesin fikir birliğinde olduğu bir konu ise mutlak surette ilaç kullanımında tasarrufa gidilmesi idi. Aşağıda bizim tasarruf tedbirleri ile ilgili öneri başlıklarımızı bulacaksınız. Gelecek yazılarımızda bu başlıkları açarak tartışmaya açacağız.
Sorunlarımız:
• Türkiyede, ilaç yan etkisi yoktur!!!!(Kaynak Sağlık Bakanlığı Advers İlaç Merkezi). Son 4 yıldır Bakanlığa tek bir yan etki bildirilmemiştir
• Türkiye gibi IMF zengini ülkelerde Avrupa ve Amerikada bile kullanılmayan ilaçlar rahatlıkla kullanılabilir, Pazar lideri olur!
• Türkiye o kadar zengindir ki bazıları vicdanları sızlamadan “DENİZ SUYUNU” bile ilaç olarak ithal eder
• Bazı ilaçlar dünyada en pahalı Türkiyede satılır, bazıları ise fazla kar getirsin diye maksimum dozda piyasaya verilir
• Uzmanların kullanması gereken ilaçlar (örneğin yanlız osteoartrit ve romatoid artrit tedavisinde kullanılabilen ilaçlar) inanılmaz promosyonlarla pratisyen hekimlere yazdırılmaya çalışılır.
Öneriler:
· UCUZ İLAÇ DEĞİL UCUZ TEDAVİ..!!
· EĞİTİM, EGİTİM, EĞİTİM.....
o Doktor
o Eczacı
o Halk
·Standart tanı-tedavi yöntemleri
·Akılcı ilaç kullanım programlarının yaygınlaşması
·Farmakoepidemiyoloji
·Farmakoekonomi
·OTC yönetmeliğinin bir an once çıkartılması
·Ruhsat sisteminin çağdaşlaştırılması (Özerk Devlet İlaç Enstitüsü)
·Optimum ambalaj
·Türkiyede genellikle küçük ambalaj kullanılmakta
·Özellikle kronik hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların ambalajları en az 1 ay yetecek şekilde ayarlanmalıdır
o Hipertansiyon
o Depresyon
o Çeşitli kalp hastalıkları
o Metabolik hastalıklar gibi
·Hasta uyumu için optimum ambalaj şart!
· Geri ödeme sisteminin düzenlenmesi
o Şeffaflık Komisyonun kurulması
o Kademeli geri ödeme sisteminin getirilmesi
o Tedavi maliyetlerine göre geri ödeme sistemi
o Tedavi değeri olamayan ilaçların geri ödenmemesi
o Araştırma amacı ile kullanılanilaç ve tetkiklerin ödenmemesi
· Sosyal sigorta kurumları arasındaki farklılıkları ortadan kaldırmak
· Tedavinin yalnız ilaç demek olamadığının, ilacın tedavinin ancak % 10-30’u olduğu gerçeğinin bilinmesi
· Gereksiz laboratuvar testleri ve görüntüleme yöntemlerinin tüm Türkiyenin ilaç cirosundan fazla olduğu gerçeğinin kabulu
· İlaçta KDV oranlarının düşürülmesi, resmi hastalardan hiç alınmaması
· TERAPÖTİK SUBSTİTÜSYONUN (örneğin, hipertansif bir hastaya ACE inhibitörü yazıldığında yerine beta bloker verilmesi gibi) KESİNLİKLE ÖNLENMESİ VE BUNUN BİR CİNAYET OLDUĞUNUN BİLİNMESİ