İLAÇ FİRMALARI-DOKTOR İLİŞKİLERİ

klinik farmakoloji dosyası
Editörden

 PROF. DR. F. CANKAT TULUNAY

EACPT ONURSAL BAŞKANI, TÜRKİYE AKILCI İLAÇ PLATFORMU BAŞKANI

fctulunay@gmail.com

Bir önceki yazımızda ilaç firmalarını reklam harcamalarını incelemiştik. Bu yazımızda doktor-ilaç firması maddi ilişkileri tartışılmaktadır.

Daha önce de bu sayfalarda ABD de doktorların ilaç firmalarından aldıkları harçlıkları ve ayrıca ilaç firmalarının belirli kliniklere araştırma parası adı altında verdikleri rüşvetleri ve bunların nasıl kullanıldığını anlatmıştık. ProPublica  (www.propublica.org) ‘halkın menfeatleri için gazetecilik’ sloganı ile halkın kandırıldığı hemen her konuyu inceleyerek kamuoyunu aydınlatmakta. Bizde Uğur Dündarın başlattığı ‘araştırmacı gazeteciliğin’ çok büyük oranda yapılması… Ama ABD de hiç kimse Uğur Dündar gibi gazetecilerin sesini kesmeye çalışmamakta, aksine bu kişilere büyük destek vermekte.

 

Şu andaABD de doktorların hangi firmalardan ne isim altında ne kadar para aldıkları hastalar tarafından takip edilebilmekte. Doktorlara ödenen paralar 2 milyar dolardan fazla. Bazı doktorlarların aldığı milyon doları bulmakta. I-Team (I-Takımı) tarafından ProPublica’nın New York dosyasında  yaptığı araştırmada bazı doktorların milyonlara varan maddi menfaat sağladığı ve bu paraların daha çok Lilly, MSD ve AstraZeneca gibi firmalar tarafından ödendiğini ortaya koymuştur. Örneğin AstraZenecadan 18.000 dolar alan New Yorklu Dr. Alexander Pinkusovich bu parayı SEROQUEL konferansları için aldığını fakat bu paranın reçeteye AstraZeneca ilacı yazmasını etkilemediğini (!!!) söylemekte, firmada bunu desteklemektedir!!!!! Firma bu parayı doktorların eğitimi için (tabiiki kendi ilaçları için) verdiğini iddia etse de inandırıcı olamamaktadır.

Diğer bir örnek Dr. Panagiotis Zenetos! Zenetos son üç yılda Covidien isimli küçük bir firmadan 20.000 dolar almış. Covidien Dilaudid isimli bir ağrı kesici kullanmakta. Yapılan incelemede Zenetos’un 2011 yılında New Yorkta tüm doktorlardan daha fazla Diaudid yazdığını göstermiş, avkatı Zenetos’un daha önce de Dialudid yazdığını belirtmiş (belliki daha önce de avantasını alıyormuş!). Bronxlu psikiyatrist Dr. Edward Fruitman Lilly, Forest,Allergan, Johnson and Johnson, AstraZeneca ve MSD den 200.000 dolar almış. Fruitman daha pişkin çıkmış ve konuşmalarınfa firmaların ilaçlarının reklamını yaptığını kabul etmiş ama reklamda olda eğitici bir yanı olduğunu savunmuş!!!!

Nashville Tennessee dan psikiyatrist Jon W. Draud ise bu konuda rekor kırmıştır. Kırkyedi Yaşındaki Draud dört sene içinde 7 firmadan BİR MİLYON DOLARDAN fazla reklam konuşması parası almıştır. Draud dışında yarısı psikiyatrist olan 21 doktor 500.000 ilaç firmalarına dolardan fazlaya (!) mal olmuştur. Draud’un beraber mezuniyet sonrası eğitim verdiği psikiyatrist arkadaşlarından Rakesh Jain 582.049 dolar, Vlademir Maletic ise 527.850 doları cebe indirmişler. Maletic daha sonra utanmadan konuşmalarının firmalar tarafından hazırlandığını itiraf etmiştir.

ABD de ‘Affordable Care Act’ sağlık reformu kanuna göre tüm ilaç firmaları ve tıbbi cihaz üreticileri doktorlara verdikleri paraları gerekçeleri ile beraber federal bilgi bankasına rapor edeceklerdir. İlk rapor 2013 Ağustos-Aralık aylarını kapsayacak ve Eylül 2014 de yayınlanacaktır. Buna paralel olarak bazı üniversite ve tıp merkezleri mensuplarının ilaç firmaları için konuşmacı olmalarını yasaklamış veya sınırlandırmaya başlamıştır. Duke Üniversitesi firmalar için ilaç konuşmalarını yasaklamış, yanlız hastalıklar hakkında konuşmacıların kendi slayt ve materyelleri ile konuşmasına müsaade etmiştir. Arkansas Üniversitesi Tıp Fakültesi ise mensuplarının ilaç firmalarından para almasını yasaklamış, paranın üniversiteye gelir kaydedilmesine karar vermiştir.Bakarsınız Türkiyede de TİTCKurumunun aklına gelir ve yakında resmi konferans ücret listesi yayınlar!!!!

Amerikan Psikiyarti Derneği başkanı Dr. James H. Scully Jr’unda söylediği gibi mesele doktorların ilaç firmaları ile iş yapmaları, konferans vermeleri, danışmanlık yapmaları değildir. Doktorların aldıkları para karşılığı ilaçların yan etkilerini saklayarak, etkilerini abartarak doktorları alçakca kandırmaları ve firmanın mümessili gibi çalışmalarıdır. Maalesef Türkiyede de bazıları diplomalarını ilaç firmalarına kiralayarak aldıkları üç kuruş veya bir kongre uğruna  tüm ahlak değerlerini yitirerek ilaç tanıtıcılığına soyunmaktadırlar. Televizyonlarda reklamını yaptığı ilaçlarda kaç para aldığı sorulduğunda yüzleri bile kızarmadan bunu sonra açıklacağız diyebilmektedirler (sonradan da bir açıklamaları olmamıştır).

Forest 2012 nin ilk dokuz ayında doktorlara 31 milyon dolar dağıtarak BYSTOLIC, VIIBRYD ve DALIRESP reklamı yaptırmıştır. Dokuz doktor bu hizmetleri (!) karşılığı yüzerbin dolar almışlar. Pfizer ayni dönemde 6.2, AstraZeneca 12.2 milyon dolar ulufe dağıtmışlar. Forest sözcüsü kendilerinin TV lerde tüketiciye yönelik reklam yapmadığını onun yerine doktorlarla reklam yapmayı tercih ettiklerini açıklamıştır. GSK ise 2010 da 52.8 milyon dağıtarak ADVAIR, JALYN reklamını yaptırmış.

Rispedral, Seroquel, Zypreca gibi ikinci jenerasyon antipsikotiklerin pazara girmesi doktor-ilaç firması ilişkisinin tüm çirkinliklerini ortaya çıkartmıştır. Bir taraftan satılık doktorlar tarafından bu ilaçların endikasyon dışı çoluk-çocuk herkese kullandırılması, diğer taraftan bu ilaçların yan etkilerinin doktor ve sağlık otoritelerinden saklanarak hastaların ölüme kadar giden yan etkilere maruz kalmaları. Eski ilaçlardan çok farklı olmayan bu ilaçlar firmalar tarafından daha etkili ve daha az yan etkili olarak lanse edilmiştir. Satışları 2011 de 18.5 milyara ulaşan bu ilaçlarla ilgili açılan sahtekarlık davaları sonucu firmalar 3-4 milyar dolar ceza ödemişlerse de bu devede kulak kalmıştır 

İlaç firmalarının reklamlarını yaptırmak için kullandıkları diğer bir yöntem ise dernek ve vakıflardır. Bu gün Türkiyede nerede ise her bir hastalık için bir dernek veya vakıf vardır. Şizofreni derneği, çocuk istiyorum derneği, ankilozan spondilit hasta derneği, dikkat eksikliği ve hiperaktivite derneği gibi dernekler yanında ilaç firmaları tarafından kurulmuş gizli veya açık onlarca vakıf ilaç ve ürün reklamlarını rahatlıkla Tv lerde dahi yapabilmektedirler. Bunların yanında, çoğunluğu SB lığı mensuplarının kurduğu dernekler de firmalardan yüklü miktarda maddi yardım almaktadırlar. Bunlardan birisinin başkanı hakkında açılan tahkikat sümen altı edilmiştir.

Doktor-İlaç firmaları ilişkisini inceleyen, ABD Colombia Üniversitesi Tıp Enstitüsünden Profesör Susan Chimanos: ‘çoğunlukla firmalar için konuşma yapan doktorların konuşma metni ve slaytları firma tarafından hazırlanmaktadır ve konferansçılar bu hazır metinleri okumaktadırlar’. Türkiyede de durum farklı değildir. Konuşmacıların büyük çoğunluğu (küçük merkezlerdekilerin neredeyse tamamı) firmaların ellerine verdiği tek taraflı yazılmış ve ilaç reklamı yapan yazıları okurlar. Bu sayede firma istediğ reklamı doktorun ağzından yaptırmış olur ve işin garibi Sağlık Bakanlığı da buna destek verir. Şu anda Türkiyede klinik araştırma yapacakların eğitimini klinik araştırma yaptıran firmalar vermekte! İşte isbatı: TİTCK (27.02.2013 tarihli duyurusu: Klinik Araştırma Araştırmacı Toplantısı Düzenleyeceklerin Dikkatine: Toplantı başvurusunun, Klinik Araştırma Araştırmacı Toplantısı Başvuru Üst Yazı örneği ve eklerini tam içerecek şekilde hazırlanması, yeşil renkli dosya içerisinde, toplantı tarihinden en az 1 ay önce tarafımıza gönderilmesi ve tarafımızca onaylanmadan toplantının gerçekleştirilmemesi gerekmektedir). Dünyanın başka bir ülkesinde  böyle bir şey olabilir mi?  TİTCK bu konuşmacıların ilaç firmalarından maddi menfeat sağlayıp sağlamadığını ve aldıkları ücretleri açıklamak zorundadır. Bu işin diğer acı bir yönü ise TİTCKurumunun bukadarcık bir eğitimi vermeye gücünün ve bilgisinin yetmemesidir.

Psikiyatristlerin ilaç firmalarından aldıkları tatlı nemalara başka bir ortak daha çıkmıştır. Bu sefer de psikologlar reçete yazma hakkı istemiş ve şu ana kadar ABD de 3 eyalette (Guam, New Mexico, Lousiana) psikologların reçete yazması kabul edilmiştir. Son olarak Illinois eyaleti senatosu da bunu kabul etmiştir. Psikologların psikiyatristlerin 3-4 misli kalabalık olduğu düşünülürse işin boyutu tahmin edilebilr. Yani bundan sonra aslan payını psikologlar alacak gibi!!!! 

Not: İlaç firmalarının para dağıttığı eyalet ve doktorlar için bkz: http://www.klinikfarmakoloji.com/index.php?q=node/1163