PROF. DR. F. CANKAT TULUNAY
EACPT onursal Başkanı, Türkiye Akılcı İlaç Kullanım Platformu Başkanı
ABD de reçeteli ilaç harcamaları 2009 yılında 250 milyar dolar olup bunun ancak %31’i (78 milyar dolar) federal hükümet tarafından ödenmektedir (http://www.gao.gov/products/GAO-11-306R).Türkiyede ise reçeteli ilaç harcamalarının %90 dan fazlası devlet tarafından yapılmaktadır.
İlaç firmaları ilaç fiyatları ile istedikleri gibi oynayabilmekte ve hastaları sömürmekte. Örneğin, KV Pharma gebelikte kullanılan MAKENA (hydroxyprogesterone caproate injection) isimli ilacının bir dozunu bir gecede 10 dolardan 1.500 (binbeşyüz) dolara çıkartabilmekte, gerekçesi ise FDA in yetim ilaç politikası!. Diğer çarpıcı bir örnek, yılların sıtma ilacı Daraprim (AIDS ve Kanserde kullanılmakta) Turing İlaç tarafından tek bir tableti13.5 dolardan 750 dolara çıkartılması. Başka bir örnek, Valeant firmasının oldukça eski iki kalp ilacının fiyatını Nitropurusside (Nitropress) ve isoprenalin (İsuprel) %212 ve %525 artırması.İlaç firmaları 2006-2010 arasında fiyatları tüm ilaç fiyatlarını %29.1 artırmışlardır. Bu duruma ABD senatosu bile dayanamış ve Senatör C McCaskill ve senatör S Collins’in öncülüğünde senato araştırması başlatılmış (darısı başımıza!!!!). Mecliste geri kalmamış ve ‘’ Satın alınabilir İlaç Fiyatı çalışma grubunu’’ kurnuşlardır (http://democrats.oversight.house.gov/news/press-releases/happening-today-top-house-democrats-launch-affordable-drug-pricing-task-force).
İlaç firmaları çeşitli yöntemlerle artırdıkları ilaç fiyatlarını hastalara, sigorta şirketlerine ve devlete ödetirler. İlaç firmaları arasında sahtekarlık (fraud) düşünülenden çok fazladır. Firmalar sahte fiyatlarla ilacı devlete ödetirler. Devlet yakaladığında bunları cezalandırır ama cezalar devede kulak kabilindendir. ABD de 2009 yılında toplam 5 milyar dolar ceza toplanabilmiştir. Diğer bir yöntem ilaçları FDA tarafından onaylanmamış endikasyonlar için devlete ödetmektir. Her nekadar bu yöntem Türkiyede suç sayılmamaktaysa ve bedelleri SGK tarafından ödenmekteyse de, örneğin Pfizer Neurontin’i off-label endikasyonlarda pazarladığı için milyarlarca dolar ceza ödemiş, Allergan off-label BOTOX için 600 milyon dolar ceza ödemiştir. Sandoz 2010 yılında 1 dolarlık bir tableti Medicaide’e 600 dolara satarak %59.936 kazık atmış! Medicaid’i (ABD yeşil kartı!) yalnız Sandoz değil, Wyeth (sonra Pfizer satın aldı) bazı ilaçlarını %17.421, Mylan %33.641 aşırı karla satmışlar (Barr: %1,841, Dey: %3,998, Mylan: %33,641,Ivax: %1,893, Par: %13,486, Purepac: %1,103, Roxane: %206, Sandoz: %59,936, Schering-Warrick: 1,224, Teva: %2,955, Watson: %5,775, Wyeth: %17,421). Aşırı karla satılan ilaçların başında: Albuterol, Cefadroxil, Clonazepam, Enalapril, İsosorbide, Lorezapam, Metropolol, Ranitidine gibi ilaçlar başı çekmekte. Hakim Patti Saris açtığı davada, yalnız New York Medicaid kurumu toplam olarak 1997-2003 yılları arasında 13 milyar dolar kazıklanmıştır demiştir (http://i.bnet.com/blogs/saris-awp-ruling-jan-10.pdf).
Üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye burun damlası olarak tuzlu deniz suyunu ithal etmekte ve buna milyonlarca lira ödemekte. Maliyeti 1 TL yi geçmeyen ilaçlar fahiş fiyatla (20 TL civarında)satılabilmekte. ABD de ise bir kaşık tuzlu veya şekerli serum 928 dolar toptancı fiyatı ile satılmakta… Demek ki dünyada bizden daha geri (!) ülkelerde var.Gerçekten Baxter normalde torbası 1.71 dolar olan sodyum klorür solüsyonunu (tuzlu su) ve 2.75 olan dextroz solüsyonunu 928.51 dolara yani 41.000 misline satabilmekte. Maalesef (!) Louisiania Medicaid otoriteleri farkına varıyor ve firma mahkemeye veriliyor.
2015 Yılında dünyanın en pahalı ilaçları:
Geçen yıl global ilaç harcamaları 1 trilyon dolara ulaşarak yeni bir rekor kırdı. Bu miktar global gayri safi dünya hasılasının %1.3 üne eşit. IMS sağlık raporuna göre bu rakam 2018 de %30 artarak 1.3 trilyon dolara erişecek. Daha önceki yazımızda da açıkladığımız gibi bunun sebebi AR-GE masrafları değil, firmaların aç gözlülükleri ve sahtekarlığı adet haline getirmeleridir. Sektörün tüm kesimlerinde büyük yolsuzluklar ve rüşvet devam etmekte… İşte yolsuzluk ve rüşvet sebepleri…
1.GLYBERA: Bir hasta için 1 senelik ilacın toptancı fiyatı 1.21 (birmilyon iki yüz yirmibir) milyon dolar.
2. SOLIRIS: Toptan fiyatı 700.000 dolar.
3. NAGLAZYME: 2014 yılı fiyatlarına göre senelik toptan fiyatı 485.747 dolar/sene.
4. VİMİZİM: 380.000 dolar/sene
5. ELAPRASE: 375.00 dolar/sene
6. CINRYZE: 350.000 dolara sene, anjiyoödem için
7. FOLOTYN: 320.000 dolar sene (T-lenfoma), henüz ilacın ömrü uzattığı gösterilememiş!
8. ACHTAR: 300.000 dolar sene (FDA henüz onaylamamış, 2 yaş altı bebeklerde nöbet tedavisi, bir çok sigorta şirketi ödememekte)
10 MYCZYME: senelik 100.000-300.000 dolar sene
Bu ilaçlara ihtiyacımız var mı? Bu sorunun cevabı çok zor. Hasta ve hasta yakınları tarafından bakarsanız ömrü bir dakika bile uzatsa o ilaca ihtiyaç var. Sağlık ekonomisi yönünden bakarsanız, elinizdeki kaynakları birkaç hasta için tüketirseniz diğer hastalara ne diyeceksiniz. Hele etkenliğ kesin olarak ispatlammış ilaçlara bu meblağları ödemek çok gereksiz. Almanya Birleşik Federal Komite eldeki bilgilere göre Glybera’nın hastalara ilave bir fayda sağlayacağı hakkında yeterli bilimsel veri yok. Glybera gen tedavisi için öncü bir ilaçtır ve firmanın (UniQure) iddiasına göre 6 sene etkilidir. Bu altı sene etkili iddiası 19 hastada yapılan bir çalışmaya dayanmakta (Glybera lipoporetin lipaz enzim eksikliğnde kullanılarak barsakta yağların hazmedilmesini ve böylece pankreasta akut inflamasyon gelişmesini önlemekte, pankreatit riskini %50 azaltmakta yani hastalığı ortadan kaldırmamakta). Son mahkeme kararına göre bu ilacın bedeli SGK tarafından ödenecektir!
Senelik toptan satış fiyatı 700.000 dolar olan SOLARİS. Her sene 700.000 dolar harcamak zorunda kalırsanız ne yaparsınız? Bu ilaç paroksismal noktürnal hemoglobinüri ve atipik hemolitik üremik sendromda kullanılmakta ve etkili olmakta. Bu ilaç hakikaten maliyeti çok yüksek veya AR-GE için milyarlarca dolar harcanmış bir ilaç mı?... Bu dahil, benzer ilaçların hemen tümü kafadan fiyatla piyasaya sürülüyor. AR-GE, imalat vs maliyetleri ile alakası yok. SOLIRIS için firma hemen hemen hiç AR-GE harcaması yapmamıştır. Toronto Üniversitesinden Sachdev Sidhu’ya göre araştırmaların %80-90’ı üniversitelerde akademisyenler tarafından yapılmıştır ve masraflar kamu fonlarından karşılanmıştır. İlacın fiyatı maliyetinden çok çok azdır. Hakiki maliyet satış fiyatının %1’i mertebesindedir (7.000 dolar). ‘’University of British Columbia’’ dan Prof. M. Law ‘bu ilaçlar bizleri ne zaman evet, ne zaman hayır dememizi yeniden düşünmeye zorluyor’ diyor ve fiyatlandırmaların şeffaf olmasını istiyor. Yapılan analizler yaygın kullanılacak olan Provenge (Dendreon senelik 21.500-93.000 dolar), Lemtrada (Sanofi, 60.000 dolar sene), Gilenya (Novartis, 40.000 dolar sene) gibi ilaçlar ABD de en büyük sağlık sigorta sistemi Medicare’i 2024 yılında iflasa götürecek. Medicare kanun icabı ilaç firmaları ile pazarlık yapamamkta ve onların istediği fiyatı ödemek zorunda. Obama’nın 2014 sağlık reformu tasarısında bağımsız bir ilaç ödeme danışma kurulu kurulması önerilmekte ve ilaç firmaları buna isyan etmekte.
HAPI KİM YUTUYOR?
Uzmanların bildirdiğine göre dünyada yaklaşık 170 milyon hepatit C taşıyıcı veya hastası var. Bir süre önce bu hastalığı tedavi ettiği ileri sürülen SOVAKLİ isimli ilaç 1 tableti 1000 dolar ve minimum 12 hafta kullanılacak ve maliyeti 100.000 dolar civarında. Bu ilaç Türkiyede de mevcut ve bir tablet 1253 TL, 12 haftalık maliyet 105.252 TL. Türkiyede 700.000 civarında hepatit C li hasta ve taşıyıcı olduğu düşünülürse 3 aylık ilaç maliyeti 73.5 milyar TL yani Türkiye ilaç sanayiinin yıllık cirosunda fazla!!!
ABD Senato Finans Komisyonu raporuna göre bu ilaç için yapılan AR-GE masrafı (2009-2011 arası) 63 milyon dolarda az.Gilead firmasnın 2011 satışı ise 11 milyar dolar!!!!... Senato Komisyonu raporunu merak edenler https://www.wyden.senate.gov/news/press-releases/wyden-grassley-sovaldi-investigation-finds-revenue-driven-pricing-strategy-behind-84000-hepatitis-drug sayfasından okuyabilir. Halen ilaç firmaları bizi kazıklamıyor diyenleri Sağlık Bakanlığına (!!!) havale ediyorum… Henüz bu ilacın bedeli SGK tarafından ödenmemekte. Son mahkeme kararı muvacehesinde yakında bu benzeri ilaçlar da ödenir ve diğer hastalar ilaçsızlıktan ölür.
Yalnız nadir hastalıkların veya kanser ilaçları mı yüksek karla satılıyor? Maalesef hayır. Örneğin yeni kolesterol düşürücü PRALUENT’in fiyatı etkileri şüpheli statinlerden kat kat yüksek. Tüm dünyada ilaç firmalarının ve onların yandaş doktorları sayesinde, Türkiyede dahil, milyonlarca hasta veya sağlam kişi kalp krizi veya felçten korunmak için etkisi olmayan veya çok az olan statinleri kullanmakta. ABD de 3.3 milyon kişi yan etkileri dolayısı ile statin kullanamakta. Praluent, Sanofi ve Regeneron Pharmaceuticals tarafından enjektabl (iğne şeklinde) geliştirildi. İlaç 15 günde bir cilt altına zerkedilmekte ve LDL kolesterolü statinlerden daha fazla düşürdüğü iddia ediliyor. Senelik ilaç maliyeti 14.600 dolar. Statinlerin büyük çoğunluğunun senelik maliyeti ise 600 dolar civarında. ABD de 8-10 milyon kişiye bu ilacı kullandırmak planlanıyor!!!
Not: Türkiye Akılcı İlç Kullanımı Bülteninde (http://www.akilciilac.gov.tr/wp-content/uploads/2015/12/aik-bltn-15.pdf) yayınlanan bir tercüme makalede: ‘’Alzheimer hastalığının güncel tedavileri, hastalığın süreci üzerinde değişiklik yapmamaktadır ve genel kapsamda faydalı değildir. Var olan Alzheimer hastalığında, amiloid ve tau proteinlerini hedefleyen ilaçları içeren klinik çalışmalar başarılı olmamıştır. ‘’ denmekte. Sorumuz şu: Madem bu ilaçların bir faydası yok, neden bu ilaçlara ruhsat verilir ve işe yaramayan bu ilaçların parası devlete ödetilir.